Fenerbahçe maçından önce yazdığımız ‘Erken başladılar’ başlıklı yazımızda özetle şunları söylemiştik; Trabzon’da oynanacak her Fenerbahçe maçından önce biz hep sahaya baktık .Ancak her maçtan sonra da rakibin asıl kozunun saha dışı olaylar olduğunu acı tecrübelerle anladık.
Ta 96 da Aygün’ün kafasına yine kendi futbolcuları Tarık’la kül tablası vurdurup ortalığı yangın yerine çevirerek TV ana haber bültenini yarıda kestirip Reha Muhtar’a ‘Ölü var mı ölü’ dedirtecek,
dağlarda teröristlerle çarpışan kahraman komandolarımızı Trabzon’a getirtip Avni Aker’in etrafına dizdirtecek kadar da hünerliler.
Şimdi yine bir Fenerbahçe maçı var ve işe de hakemi etki altına alıp taraftarı galeyana getirtecek demeçlerle başladılar.
Özellikle maratona alınan taraftarlara sesleniyorum..
Çok dikkatli olacaksınız, mezgit balığı gibi boş kancaya takılmayacaksınız.
Tezahürat serbest, sahaya yabancı madde atmak, ya da atlamak yasak..
Trabzonspor sahada atarken şamarı,
Sen de atlamaya kalkana bas şamarı..
Dedik te ne oldu?
Ayvaz kasap aynı hesap..
Yine bile bile geldik oyuna..
10-15 sorumsuzun yüzünden döndük kurbanlık koyuna..
Elimiz kolumuz öyle bağlandı ki;
Ne oynayamayacak kadar sakat olduğu halde özel bir görevle! Trabzon’a getirilip yedek kulubesinde saha kenarına konumlandırılan Mert Hakan’ın taraftarı germek için harcadığı özel çabadan bahsedebiliyoruz, ne de ‘galibiyete seviniyoruz’ ayağıyla tribünlere el kol hareketi yapan kışkırtıcılardan..
Yediği yumruktan sonra hala kendisine gelemeyen hakem Meler’in gözünün önündeki faulü es geçip yedirdiği 3. golden …
Onuachu’nun kolundaki kırığa sebep olan tekmeyi 40 defa yavaşlat, oynata rağmen görmediği halde ödül olarak bu maça verilen VAR’cı dan,
Fener maçlarının müdavimi ha var ha yok AVAR’dan ,
böylesine kritik bir maçta becerip emniyet tedbiri aldıramayan temsilciden,
‘Madem sahaya atladılar ölmeliler’ der gibi 15 yaşındaki çocukları tekmeyle ,yumrukla hastanelik eden futbolculardan bahsedemiyoruz..
Sahaya cesur bir kararla Enis-Pepe ikisiyle çift forvet çıkmasına rağmen ilk yarıda santrayı bile geçemeyip geri geri oynayarak taraftarını çıldırtan Trabzonspor’da Abdullah Hoca’nın onca eleştiriye rağmen ısrarla stoperde oynattığı Mendy’yi asıl orada oynamayı gereken maçta alarak yerine Denswil’le uyumsuz Fernandez ‘i koyup yenilen komedi iki golü de sorgulayamıyoruz..
‘Yapılanlar elbette çok yanlış ama , bizimkiler hiç olmazsa polis arabalarını yakmadılar’ bile diyemiyoruz!..
Daha da kötüsü, çoğu birilerinin tavassutuyla TV ekranlarında yer bulmuş yandan çarklılar bir yandan Fenerbahçe aleyhine olacak görüntüleri makaslayarak olayları gösterirken, bir yandan da doğrucu Davut edasıyla ahkam kesiyorlar da, yutkunmak zorunda kalıyoruz..
Ama bu yaşta şunu da öğreniyoruz İsmail Kartal Hoca’dan..
Kola isabet eden çakmağın acısı, başa konulan buz torbasıyla geçer!
Bre mile kafalılar gördünüz mü yaptığınızı?
Öyle bir bağladınız ki elimizi kolumuzu..
Neredeyse eve giderken bulamayacağız yolumuzu..
ŞAŞIRAN ŞEŞEN!
2010-11’de TV ‘ye çıkıp ‘Şike şike’ şampiyon olduk’ diyen bir sanatçı sandığımız şarkıcıya 2021-22’de yazdığımız yazıda bir gönderme yapıp şunları demiştik; Gördün mü efendi, bak Trabzonspor’da şampiyon oluyor, ama o dediğinin noktasızından !.
Şimdi de modası çoktan geçmiş eski bir şarkıcı bakın FB maçından sonra attığı tweette Trabzon, ve Trabzonlular için ne diyor;
Burhan Şeşen
@burhansesen
Trabzon'un bu fanatizmi nasıl çözülecek? Zor bence..
Hayatı sadece futbol olan bir şehir . Bu kadar sanattan, dostluktan, insanlıktan uzak bir şehir.
Üzücü ya. Fb nin galibiyetine sevinemiyorum bile..
Ki en yakın arkadaşım Trabzon 'lu.
‘Sanattan, dostluktan, insanlıktan uzak bir şehir’ ha…
Sen de yaz bunu bir tarafa şaşıran Şeşen;