Demir, 15 yıl önce Trabzon'un Şalpazarı, Tonya ve Düzköy ilçelerindeki bir sergide bu sanatla tanıştı ve o günden bu yana kaytan dokumacılığını sadece yaşatmakla kalmayıp, bu sanatı dünyaya tanıtmak için çaba gösteriyor. Melek Demir, bu süre zarfında sadece ürünlerini değil, aynı zamanda sanatını da tasarlıyor ve geliştiriyor. Dünya çapında tanınmış bir sanatçı olan Fırat Beziroğlu ile işbirliği yaparak, Anadolu kadınının bu özel ipleri nasıl kullandığını ve süslediğini gösteren projeler gerçekleştiriyor.
Melek Demir'in atölyesi, küçük bir ev odasından ibaret olmasına rağmen, sanatının ve el emeğinin sınırları aşmasını sağladı. Kendisi, bu sanatın son temsilcisi olmak istemediğini belirterek, genç nesillere de kaytan dokumacılığını öğretmeye ve bu sanatı gelecek kuşaklara aktarmaya kararlı. Bu tutkulu sanatçı, sosyal medya üzerinden de ürünlerini tanıtarak, kaytan dokumacılığının sadece tarihi bir miras olmadığını, aynı zamanda yaşayan ve nefes alan bir sanat olduğunu gösteriyor.