Özellikle, Merkel'in 2005 yılından itibaren Türkiye’yi 12 kez ziyaret ettiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birçok kez uluslararası toplantılarda bir araya geldiğini anlatan bölüm dikkat çekiyor.

Erdoğan’la Görüşmeleri ve Anıları

Merkel, kitabında 2015 yılında yaşanan göçmen krizi sonrası, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kurduğu işbirliği ve temaslara uzun bir bölüm ayırmış. 25 Eylül 2015’te New York’ta Birleşmiş Milletler Zirvesi’nde Erdoğan ile yaptıkları görüşmeyi ve ardından İstanbul’a yaptığı ziyareti detaylandırmış. Merkel, bu ziyarette Erdoğan ile birlikte dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu ile de görüştüğünü belirtiyor.

"İki Altın Taht" Eleştirisi

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'na Yeni İsim TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'na Yeni İsim

Kitabında, İstanbul’daki Yıldız Sarayı ziyaretinin Almanya’da bazı eleştirilere neden olduğunu anlatan Merkel, Erdoğan ile aynı tahtta oturmalarının büyük tartışmalara yol açtığını yazmış. Ziyaretin ardından, Erdoğan’ın karşısında oturduğu tahtın, Almanya’da "Merkel'in Erdoğan karşısında hükümdar gibi sindiği" şeklinde yorumlandığını aktaran eski Başbakan, o dönemdeki bazı eleştirilerin, siyasi değil, sadece fotoğraf karelerinin dışa yansıyan kısmıyla ilgili olduğunu vurgulamış. Merkel, bu konuda şunları belirtmiş:

"İstanbul’daki ziyaretim sert bir şekilde eleştirildi. İki taht vardı, birine Erdoğan oturdu, diğerine ben. Sadece fotoğrafçıların çektiği fotoğraflarda değil, sohbet sırasında da bu tahtlarda oturduk. Bunun harika olduğunu düşündüm, ancak içerik açısından neyi başarmak istediğime odaklandım. Ziyaretimi Erdoğan’ın seçim kampanyasına yardım amacıyla kullanıldığına dair suçlamalara da maruz kaldım."

Göçmen Anlaşması ve Türkiye’nin Rolü

Merkel’in kitabında, Türkiye ile yapılan göçmen anlaşmasına da özel bir yer verildi. Bu anlaşmanın, Avrupa'ya geçiş yapmak isteyen mültecilerin sayısını kontrol altına almak için önemli bir adım olduğuna dikkat çekiliyor. Merkel, bu süreçte Erdoğan ile olan işbirliğinin, Avrupa için kritik bir dönemde gerçekleştiğini anlatıyor.

Kaynak: euronews