Bölgede toplanan mahalle halkı yapılmakta olan HES’in yaşam alanlarına büyük zarar verdiklerini belirterek, kanunsuz ve kuralsız çalışma yapıldığını ifade ettiler. Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Yusuf Durmuş yaşanan mağduriyeti şu sözlerle açıkladı:
“Burada bir kanunsuz kuralsız tünel yapılmaya çalışılmaktadır. HES yapılmaya çalışılmaktadır."
Biz elektrik santrallerine karşı değiliz ancak buradaki bir katliamdır. Ben bu projeye aylar önce katliam projesi demiştim. Keşke haklı çıkmasaydım. Deredeki balıkları öldürdüler yukarda Yusuf Özcan isimli vatandaşın evinde çatlaklar oluştu. Yani katliam başlamıştır. Yukarıda ki Değirmencik mahallesinin altı heyelan bölgesidir. Orda 7 metre çapında tünel açılmaya başlandığı zaman orada da felaketler olacak. Cami ve köyler kaymış. Savcılığa başvuruyoruz bunları görmezden geliyorlar. Burada suç işleniyor bu suçu kamu görevlileri görmezden geliyor. Elimde belgeler var. Çevre Bakanlığı bu projeye 2013 yılında ygun değildir dedi. ÇEDsiz burada çalışma yapıyorlar. ÇED verilmemiş bir yerde kanunsuz kuralsız çalışmalar devam ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde Uganda’da bile bu durum yok. Karadele kanyonunda maalesef bu devam ediyor. ÇED gerekli değildir belgesi 2013 yılında alındı. Beş yıl geçerlidir. Oysaki buradaki çalışma 2020 yılında başladı. Bu belge sahtedir."
"BENİM ÖLMEM BU DEREDEN DAHA ÖNEMLİ DEĞİLDİR"
Trabzon Büyükşehir Belediyesinin bu projeyi uygun bulmadığını söyleyen Durmuş," AFAD 2013 yılında burası için diyor ki burada ÇED raporu almadan işe başlamayın. Ama ÇED raporu almadan ÇED gereklidir belgesi veriliyor. 2018 yılından dav bir belgede de yapın diyor. Trabzon Büyükşehir Belediyesinde 2019 yılında uygun olmadığı söylüyor. Yetkililerden düzgün görevlerde yapanlar var. Ancak şuanda düzgün görev yapanlar pasif durumdadır. Maalesef görevini yapmayanlarının dediği yapılıyor. Ben üniversitede hocayım işi gücü bıraktım devlete yazıyorum. Kamu görevlileri bunun hesabını verecekler. Burada ki her şeyden ben sorumluyum. Herhangi bir işlem yapılacaksa bana yapılsın. Tutuklanmaya razıyım ölmeye razıyım. Tehditte aldım aracılar vasıtasıyla sesini keseriz dediler. Ben ölürsem ancak burası durur. Benim ölmem bu dereden daha önemli değildir." ifadelerini kullandı.
"BİZLERİ BIRAKIN TOPRAKLARIMIZDA İNSANCA YAŞAYALIM"
Ardından sözlerine şu cümleleri ekleyen Durmuş, "Buradaki bütün çöpler atıklar göle dökülüyor. Bu çevre suçudur. Savcıya bunu ilettim. Yukarda vatandaşın canına malına kast edici suç işliyorlar. Vatandaşın evi çatlıyor. Bizi kurtarın bu projeden. Biz bunu hak etmiyoruz. Bizleri bırakın topraklarımızda insanca yaşayalım. Önümüzdeki aylarda bu proje devam ederse Değirmencik mahallesi dereyi kesecek ya hepimiz dereye ineceğiz ya yok olacağız ya bunu durduracağız. Bu projeyi durdurmazsanız biz durduracağız. Bu yolu trafiğe kapatacağız. Çevre Bakanlığı’ da bu projeyi durdurmak istiyor. Eminim ki durduracaktır. Bu bir felaket projesidir." değerlendirmesinde bulundu.
İbrahim KANLI