Her yılın Aralık ayında herkes bir beklenti içerisine girer.
Asgari ücretlisinden- kamu çalışanına, işçi emeklisinden memur emeklisini kadar herkes derin hesapların içine düşer.
Aralık ayı artışlarıyla birlikte yıllık enflasyon rakamları ortaya çıkar ve hem işçi hem kamu çalışanları veya kadrolu devlet memurları ile asgari ücretliler hesap cetvelini eline alıp çarpar böler ama toplamaz.
İşçi ve memur emeklisi de hakeza öyle.
Özellikle korona virüsü ile dünyayı sarsan ekonomik krizle birlikte devir hesap devri oldu.
İnce eleyip sıkı dokuyoruz.
Pandemi sürecini fırsat bilenler dolar ve euronun fırlamasına onunla birlikte de zam sağanağının başlaması yeniden hesap kitap işini gerektirdi.
Yeni yılda yeni umutlar
Yeni yılla binlikte alınacak zamlar
Son günlerde konuşulan tek konu bu.
Kasım ayı enflasyonu tüm aylardın en yüksek seviyesine ulaşmış, Aralık ayı rakamlarıyla birlikte de cetveller yeniden tutulacak.
3 Ocak tarihi itibariyle de herkesin alacağı zam oranları belli olacak.
Emeklinin, memurun, çalışanın, taşeron işçilerin maaş ayarlaması yeniden yapılacak.
Çok değil birkaç yıl öncesine kadar SSK veya memur emeklisinin maaşı çalışan asgari ücretlinin çok üzerinde iken bugün gelinen noktada tam tersine emeklinin maaşı asgari ücretlinin çok çok altında kaldı.
Önce şunu belirtmeliyim ki 12 milyona yakın emeklinin yaşadığı Türkiye’de 12 milyon aile ayrı bir beklentinin içerisindedir.
Emekliye hak ettiği hakkı verilmeli. Yıllarca çalışan, üreten emekliye insanca yaşama oranında zammın verilmesi elbette herkesin beklentisi.
Asıl beklenti asgari ücretlilerde.
Bugün 2 bin 829 lira gibi komik bir rakamla maaş alan bir asgari ücretlinin özellikle pandemi süreciyle fiyatların üçe hatta dörde katlandığı bugünlerde kendisine ne kadar zammın verilmesi lazım ki normal bir insanın yaşam standardına kavuşsun.
Hesap edin iki yıl öncesine kadar asgari ücretle kaç kilo et alabiliyordu bugün kaç kilo. Sadece ete, una, şekere, kıyafete bakmayın bunlar insanın yaşamsal gıdaları onlardan örnek verdim.
İki yıl önce bir asgari ücret kaç gram altın tasarruf edebiliyordu bugün kaç milli gram edebiliyor veya edebiliyor mu?
Hesap edin.
Herkes elini vicdanına koysun.
Hükümet kanadı da koysun, muhalefet tarafı da.
Bugün asgari ücret 3 bin 500 ve yukarısı konuşuluyor. Bana sorarsanız bu da düşük. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi son yılların en yüksek zammı olacak derken birkaç ay sonrası da düşünülmeli.
50-100 lira zammın alındığı günleri de biliyoruz.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun asgari ücretin bin 800 lira olduğu dönemde ben 2 bin 400 lira vereceğim deyince herkes gülmüştü. MHP Genel Başkanı Bahçeli 2 bin 300 lira civarında önermiş ve hükümet 2 bin 100 lira seviyelerinde bir zam vermişti.
300 lira tarihinde görülmemiş.
Bir sonraki sene 2 bin 500 sonrasında 400 liralık artışla 2 bin 800 lira seviyelerine çıkarıldı.
Bugün ise 3 bin 500 ve yukarısı seslendiriliyor yani en az 600 liralık bir zam. Bakıldığı zaman fena bir zam da değil.
Haaa şunun da olma ihtimal var. Hükümet asgari ücreti 4 bin liraya çıkarır Kasım ayında da baskın bir seçimle 2022’yi geçer 2023’e bırakmaz.
Her hâlükârda kazanan elbette işçi, çalışan olacak ama diğer taraftan da özel sektörü de düşünmek lazım. Türkiye’de çalışanların yüzde 42’si asgari ücretli yani özel sektörde çalışıyor. Hükümet vereceği yeni zamla özel sektörü desteklemez ise bu sefer işsizlik fırlayacak yüzde 12 seviyelerinde olan oran yüzde 20’leri bulur ki Allah muhafaza, sosyal patlamaya kadar gider.
Son sözüm şu
Hükümet asgari ücretliye versin, daha çok versin ama verirken özel sektöre de bir takım destek ve kolaylıklar sağlamalı.
Yoksa bu sefer işsizliğin önünü kesemez, işsizlik patlaması yaşanır.