İran'da Ayetullah Ruhullah Humeyni liderliğinde 1979'da gerçekleşen İran İslam devriminin 46. zafer yıl dönümü nedeniyle, İran İslam Cumhuriyeti Trabzon Başkonsolosluğu tarafından etkinlik düzenlendi. İki ülkenin istiklal marşlarıyla başlayan programa Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Yüksel Gülay, İran İslam Cumhuriyeti Trabzon Başkonsolosu Naser Mohebati, Rusya Federasyonu Trabzon Başkonsolosu Valery Tikhonov, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Trabzon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu, İl Müftüsü Selami Aydın, STK temsilcileri ve davetliler katıldı.
İRAN İLE TÜRKİYE KADİM DOST
Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Yüksel Gülay, “İki ülke arasında dostluk ve kardeşlik bağlarını bir kez daha pekiştirmekten mutluluk duyuyorum. Tarih boyunca köklü medeniyetlere ev sahipliği yapmış İran ve Türkiye asırlardır süregelen kadim bir dostluğa sahiptir. Güçlü inanç bağlarımız, kültürel zenginliklerimiz ve sağlam ekonomik ilişkilerimizle birbirimize sıkı sıkıya bağlıyız. Bizler sadece iki komşu ülke değil aynı zamanda bölgesel barışın ve istikrarın teminatı olan iki güçlü devletiz. Bu coğrafyada barış ve kardeşlik içerisinde yaşamak hepimizin ortak hedefidir. Bu anlamda bölgemizde yaşanan çatışmalara, krizlere ve istikrarsızlıklara karşı Türkiye ve İran dayanışma içerisinde hareket etmiştir” dedi.
GAZZE YENİDEN AYAĞA KALKACAK
Başkan Vekili Gülay, bu topraklar üzerinde oyun kuranları herkesin bildiğini ifade ederek, “En yakın örneği terör devleti İsrail, 15 aydır Filistin'de gerçekleştirdiği katliamlar nihayet ateşkesle son buldu. İsrail işlediği insanlık suçlarının hesabını vermelidir. Ateşkes titizlikle korunmalı ve Filistin halkı kendi topraklarında özgürce yaşamalıdır. Geride kalan kan ve gözyaşı dolu günlerde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın barışın sağlanması için tüm dünyaya verdiği güçlü mesajları asla unutmayalım. Ülkemiz, barışın korunması için elinden geleni yapmaya devam edecek ve Gazze'yi yeniden ayağa kaldırmak için tüm gücüyle desteğini vermeye devam edecektir” dedi.
TERÖRE MÜSAMAHA GÖSTERMEYİZ
Başkan Vekili Gülay, “Türkiye olarak sınırlarımızda terörün kol gezmesine asla müsamaha göstermeyiz. Bu anlamda Suriye'nin de toprak bütünlüğü ve birliğinin korunması bölgenin huzuru ve istikrarı açısından büyük bir önem taşımaktadır. Dünya gördü ki en zor günlerinde Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadık, kapılarımızı açtık. Yeni dönemde de Suriyeli kardeşlerimize gereken desteği vermeye devam edeceğiz. Çünkü biz insani sorumluluğun bilincinde olan bir milletiz. İslam dinimiz bizleri bir arada tutan en güçlü değerimizdir. İslam'ın yükselişinden rahatsız olan bazı çevreler dinimize yönelik saldırılarda bulunmaya devam etmektedirler. Birlik ve dayanışma içerisinde hareket ederek İslam coğrafyasında barış ve kalkınmanın hakim olması için gereğini yapacağız” diye konuştu.
GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRECEĞİZ
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, “İran'la 400 yılın üzerinde bir süredir komşuluk yapıyoruz. Bu komşuluk sıradan bir komşuluk değil, aynı dine inanan, aynı şekilde ibadet eden insanların komşuluğu. Geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Ankara'da İran'la büyük istişare toplantıları da yapılmıştır. Bugün güçlerimizi birleştirerek bu bölgeye hakim olmak isteyenlere karşı çok daha büyük bir güçle karşı koyabileceğimizi ifade etmek isterim. Çünkü diğerleri dışarıdan geliyor biz bu bölgede birlikte yaşıyoruz. Bundan sonra da beraber yaşamaya devam edeceğiz. Her iki devletin dostluğu, birlikte hareket etmesi çok büyük bir kıymet ifade ediyor” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’NİN DOSTLUĞU ÇOK DEĞERLİ
İran İslam Cumhuriyeti Trabzon Başkonsolosu Naser Mohebati ise, “Devrim hem İran içerisinde hem de dünya çapında büyük etkiler yarattı. İran ile Türkiye’nin dostluğu bizim için çok değerli. İran, Türkiye’ye her zaman kardeş olarak bakmıştır ve komşularının ilerlemesini dilemiştir. İran ile Türkiye arasında şu anda 15 milyarlık dolarlık ticaret hacmi bulunuyor. İran ve Türkiye’nin çok büyük özellikleri var. Özellikle Filistin konusunda iki ülke arasındaki ortak dilin İslam Dünyası ve bölge ülkeleri arasında önemi çok büyüktür. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi bizim için çok önemli. Ülkelerimizin iyi ilişkilerinin diğer ülkeleri rahatsız edeceğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.
