Söyledik dinletemedik... Yazdık anlatamadık... Yaşandı ve görüldü.. Abdullah Avcı bıraktığında, “mevcutlarla sezon tamamlansın” derken bunu kast ediyorduk...

Futbol anlık yaşanır... Hele de ülkemizde; dahası Trabzon’da...

Avcı ilk geldiğinde sonuç almasaydı; bir sonraki sezon şampiyonluğu biraz zor görürdünüz...

Şimdi de aynı...

Geldiğinden bu yana 4 maç oldu.. Bjelica’nın kredisi yerlerde... Bilanço 3 mağlubiyet, 1 galibiyet... O da kendi evinde 10 kişi kalmış, hocası 10. dakikada atılmış Ankaragücü’ne...

Toplam 12 puanın 3’ünü alabilmiş Bjelica... Daha ne olsun?...

Bir de tutmuş; “oyuncuların çoğu gelecek sene olmayacak” diyor.. Kimse de “önce sen yerini kurtar sonra geleceğe bakarsın” diye uyarmıyor..

Aslında gündem planlı oluşturuldu ama elde patladı... “Takım tümden değişecek” algısı milletin zihnine bilinçli olarak yerleştirilince işler kolay olacak sanılsa da kazın ayağı öyle olmadı...

Olmazdı da zaten...

Bjelica ve onu getirenler bu kafayla giderseler gelecekleri pek parlak görünmüyor... Biz yine uyaralım, asli görevimizi yapalım da sonrasını onlar bilir...

“Bilir” derken; işin en kötüsü “bilmemek”, daha da kötüsü “bilmediğini bilmemek”...

Oysa Hırvat hoca gelirken belliydi böyle olacağı...

*             *             * 

Abdullah Avcı'nın ardından Bjelica'nın zor bir görev üstlendiği açıktı. Teknik direktör değişiklikleri her zaman riskli süreçlerdir.

Trabzonspor gibi büyük bir kulüpte bu süreç daha da zorlu olabilir.

Hırvat teknik adamın kısa sürede beklenen performansı sergileyememesi ve takımın sonuçlarının olumsuz olması, şimdiden taraftarlar arasında hayal kırıklığı yarattı bile..

Bjelica'nın oyuncuların çoğunun gelecek sezon takımda olmayacağı şeklindeki açıklamaları, istikrarın yine sekteye uğrayacağının kanıtı...

Şampiyon takımı dağıtan irade, şimdi neler yapmaz ki?

Varın siz düşünün...

Trabzonspor'un vizyonu ve hedefleri doğrultusunda atılacak adımlar, kulübün geleceği için belirleyici olacaktır.

Umutlu muyuz?

Şimdilik “hayır”!..

Yarın ne olur?

Allah kerim!..