32 yıllık matbaa sektöründe deneyimi olan Adem Şengül, eski yoğunlukla karşılaştırıldığında şimdiki durumu şöyle anlatıyor: "32 yıl önce yılbaşı dönemlerinde 150-200 bin takvim basıyorduk. Şimdi ise sadece 1-2 bin takvim bastığımızı zorla görüyoruz. Artık faturalar da dijitalleşti, e-fatura ile bu işler tamamen ortadan kalktı. Eskiden müşterilerimiz 200 cilt fatura bastırıyordu, şimdi ise sadece 1-5 cilt. Yanımızda çalıştıracak kimse yok. Bizim sektör yavaşça eriyor."
Adem Şengül, eskiden 8-10 çalışanla işleri yürütürken şimdi sadece eşiyle birlikte çalıştığını belirtiyor. "Eleman çalıştıracak kadar işler yok. Davetiye işinin de bittiğini, insanların artık sosyal medyada davet yaptığını görüyoruz. Bizim sektörümüz giderek küçülüyor, sonrasını göremiyoruz," diyerek mesleğinin geleceği için karamsar olduğunu ifade ediyor.
Dijitalleşme ve Yüksek Maliyetler İşleri Azaltıyor
Murat Kuduban, sektörde 24 yıldır çalışan bir başka matbaa sahibi, eskiye oranla işlerin ne kadar azaldığını şu şekilde anlatıyor: "Eskiden takvim gibi yoğun işler olurdu, ama şimdi dijitalleşme ve yüksek maliyetler nedeniyle o işler çok azaldı. Artık insanlar telefonlarından bakabiliyor, bu yüzden basılı materyallere olan talep neredeyse tamamen kayboldu."
Kuduban, 2012 yılında açtığı işyerinde o zamanlar 4-5 kişiyle çalışırken, şimdi tek başına kaldığını belirtiyor. "İnsanlar artık davetiye bile bastırmıyor, her şey sosyal medya üzerinden yapılıyor. Mesleğimizin geleceği için pek umutlu değilim. Çırak yetişmiyor, bu sektörde çalışan en genç matbaacılardan biriyim," diyor.
Matbaacılığın Geleceği Karamsar: 2030’da Sektörün Sonu Gelebilir
Matbaa sahipleri, sektörlerinin geleceği konusunda endişeli. Aldıkları bilgilere göre, 2030 yılında matbaacılığın tamamen yok olabileceği söyleniyor. Kuduban, "Bu meslek için umutlu değilim, işyerlerimizdeki yoğunluk neredeyse tamamen kayboldu. Çırak yetişmiyor, büyük bir kayıp söz konusu," diyerek sektörün geleceğine dair karamsar bir tablo çiziyor.
