Kayıt dışı çalışmanın en büyük dezavantajlarından biri, çalışılan sürenin emeklilik sürecini etkilemesidir. Bu kişiler, Sosyal Güvenlik Kurumu'na bağlı olmadan çalıştıkları için normalden daha geç emekli olurlar. Bununla birlikte, kayıt dışı çalışanlar iş kazası geçirirse veya meslek hastalığına yakalanırsa yasal haklardan yararlanamazlar.

Kayıt dışı çalışmanın bir sonucu olarak, çalışanlar sağlık hizmetlerinden yararlanamazlar ve işten çıkarılmaları durumunda tazminat veya işsizlik maaşı talep edemezler. Ayrıca, kayıt dışı çalışanlar genellikle yıllık izin gibi çalışanların sahip olduğu haklardan da mahrum kalırlar.

Kayıt dışı çalışmanın yaygınlaşmasında ekonomik, hukuki ve sosyal nedenler rol oynar. Ekonomik olarak, işletmeler maliyetleri düşürmek ve rekabet güçlerini artırmak için kayıt dışı istihdama yönelebilirler. Ayrıca, işletmelerin büyük çoğunluğunun küçük ve orta ölçekli işletmeler olması, bu işletmelerin ekonomik değişikliklerden daha fazla etkilenmesine ve kayıt dışı çalışmaya daha meyilli olmalarına neden olabilir.

Hukuki olarak, yasal düzenlemelerin karmaşıklığı ve sık sık değişmesi, kayıt dışı çalışmanın yaygınlaşmasına katkıda bulunabilir. Ayrıca, yasal boşluklar da kayıt dışı istihdamı teşvik edebilir.

Sosyal olarak, kişilerin yeterli bilgi ve bilince sahip olmaması, kayıt dışı çalışmanın zararlarını anlamamalarına ve haklarını kaybetmelerine neden olabilir. Ayrıca, hızlı nüfus artışı da kayıt dışı istihdamı artırabilir, çünkü bu durum işgücü arzını artırabilir ve kayıt dışı çalışmayı daha cazip hale getirebilir.

Sonuç olarak, kayıt dışı çalışmanın ekonomik, hukuki ve sosyal boyutları bulunmaktadır ve bu durum çalışanların haklarını ve güvencelerini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle, çalışanların sigorta durumlarını ve haklarını düzenli olarak kontrol etmeleri ve kayıt dışı çalışmaya karşı bilinçlenmeleri önemlidir.

Muhabir: AYŞEN KARABİNA