Çanakkale ruhu nedir?

O ruh cephedeki anılarla birlikte tecelli etmiştir.

Eğer bir asker şehit olmak üzere ise tedaviyi reddetmiş ve kurtulma ihtimali olan  askerlere gidin onları yaşatın demiştir!

Türkiye Cumhuriyeti devletini ayakta tutan bu ruhtur.

Bu ruh, Kıbrıs Barış Harekatında da, 40 bin canı ve binlerce şehide malolan Güneydoğu Anadolu Bölgesinde terörle mücadele edenlerlerde de böyledir.

Öyle acı olaylar yaşandı ki, öyle acıklı hikayeler var ki.

Geçmişte televizyonlarda belgeseler olurdu. Şimdi terör bitince geride kaldı.

Deprem sonrasında da ortaya bir Çanakkale ruhu çıktı.

15 Temmuz’dan sonra ortaya çıkan o ruh gibi.

Çanakkale ruhunu ortaya koyan Anadolu’nun her köşesinden gelen insanlar oldular.

Yardım ettiler, enkazdan insanlar çıkardılar.

İnsan zinciri kurup yardım kolilerini tırlara yüklediler.

Genci yaşlısı, muhafazakrı, sosyetesi hepsi,

Ekmek dağıttılar. Paket yaptılar.

Akçaabat’tan başta Abdi Üstünsalih olmak üzere Cemil Kalkışım ve Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim’de her bir il’e köfte sevkiyatı yapıyorlar. Orada ocaklar var ve pişirilerek insanlara dağıtılıyor.

Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu Pazar günü konuğumz oldu. 21 gün süreyle birlikte bölgede kalmış.

Elbistan’ın köylerine çıkmış. Orada çadırlarda kalan insanlar bu kez hayvan çadırı istemiş onların derdine de derman omuş.

Alevi vatandaşlarımız ona sarılmış, ‘Mutlaka bir gün çaya, kahvayee, yemağe bekliyoruz’ demişler. Trabzonlular içinde şu ifadeyi kulanmışlar: ‘Siz Trabzonlular nasıl insanlarsınız!’

Anadolu insanı, Anadolu irfanı.

Buraya kadar yazdıklarım anlatacağımın gerisinde kalır.

Ali Fuat Atik’i Bartın Ulus Kaymakamı iken tanıdım. Fanatik Trabzonsporlu ve bir okulu da Bordo-Mavi boyatmıştı.

TAKA Gazetesi’nde spor yorumları da yaptı.

Vali Yardımcılığı derken Siirt Valis oldu.Vakfıkebirli.

 Babası da emekli komiser.

Oğlunu öyle yetiştirmiş ki, Siirt ile Trabzon arasında köprü kurdu.

Ardından ise terfi etti. Denizli Valisi oldu.

Yıllarımız muhabirlikle geçti. Onun keyfi bambaşkadır.

Hele özel haber yaptın mı var ya. Hele de yaptığınız haber bir sorunu çözdü ise müthiş keyif duyarsınız.

Depremin yıldızı olur mu?

Olmaz.

Ama televizyon haberciliği anlamında ödüllük olan CNN’den Fulya Öztürk’tü.

Kimini ekran başında ağlattı, bazen de ağlayanla oturdu ağladı!

Ama haberciliği damarlarına kadar soludu.

İşte Denizli Valisinin omuzundan asılan  bir şişe onun dikkatini çekti.

Sordu nedir? Kemotepari ilacı imiş.

Bir süredir sindirim sistemi rahatsızlığı çekiyor ve kanser teşhisi konmuş.

Günlerdir o şişe üzerinde. Bitince Adana’ya gidiyor ve yenisini taktırıyor, dönüyor. Çadırları koordine ediyor, konteynır kentleri yönetiyor.

Durumu iyi. Allaha şükür yenecek.

Böyle bir dostumuz, böyle bir hemşehrimiz olduğu için ne diyelim, gurur duyalım.

Çanakkale ruhu deriz ya.. Tıpkısının aynısı.