Çölyak hastalığının adı, Yunanca "koiliakos" kelimesinden türetilmiştir ve "karınla ilgili" veya "karın ağrısı çeken" anlamına gelir. Tarihsel olarak eski zamanlardan beri bilinse de, modern tıbbın gelişmesiyle hastalık daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır.
Çölyak, ince bağırsaklarda bulunan villus adı verilen tüysü yapıları tahrip ederek besin emilimini engeller. Bu hasar, buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunan glüten adlı proteinin etkisiyle meydana gelir.
Glüten Nedir ve Görevleri
Glüten, unlu mamullerin kabarmasını sağlayan, ürünlerin kalitesini artıran bir proteindir. Glütensiz ürünler ise genellikle daha çabuk bayatlar ve şekil vermek zorlaşır. Bu durum, çölyak hastalarının yaşam kalitesini etkileyebilir.
Çölyak Hastalığının Görülme Yaşları
Çölyak hastalığı, genetik bir hastalık olup, yaşamın herhangi bir döneminde ortaya çıkabilir. Çocukluk, ergenlik, orta yaş ve ileri yaşlarda görülebilir. Hastalığın ortaya çıkmasında, hem genetik faktörlerin hem de çevresel faktörlerin (özellikle glüten tüketimi) rolü vardır.
Çevresel Faktörler
Çölyak hastalığının gelişmesinde anne sütü alımının azlığı, kullanılan mama türü, aşırı glüten tüketimi, uzun süreli antibiyotik kullanımı gibi çevresel faktörler etkili olabilir. Çölyak hastalığına karşı alınabilecek önlemler arasında anne sütünün teşvik edilmesi ve beslenme konusunda toplumsal bilinçlendirme yer alır.
Çölyak Hastalığının Belirtileri
Çölyak hastalığı bazen yıllarca belirti vermeyebilir. Ancak tipik belirtiler arasında karın ağrısı, şişlik, ishal, iştahsızlık, kilo kaybı, büyüme geriliği, kusma, ciltte döküntüler ve eklem ağrıları yer alır. Çölyak hastalığı bazen diğer hastalıklarla karışabileceği için doğru teşhis önemlidir.
Teşhis ve Tanı Yöntemleri
Çölyak hastalığının teşhisi kan testleri (serolojik testler) ve bağırsak biyopsisi ile konulmaktadır. Bazı hastalıklarla benzer belirtiler gösterdiği için (örneğin, osteoporoz, kansızlık, laktoz alerjisi), teşhis zor olabilir.
Çölyak Hastalığının İleri Düzeyde Tedavi Edilmezse
Tedavi edilmezse, çölyak hastalığı malabsorpsiyon, büyüme geriliği, anemi, osteoporoz, kısırlık, depresyon, lenfoma gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca kalın bağırsak kanseri riski artar.
Çölyak Hastalığının Tedavisi
Çölyak hastalığının tek tedavisi ömür boyu glütensiz bir diyettir. Çölyak hastaları, buğday, arpa, çavdar ve yulaf içeren her türlü gıdadan kaçınmalıdır. Hazır gıdaların içeriklerine dikkat edilmesi, glüten içermeyen ürünlerin tercih edilmesi gerekmektedir.
Glütensiz Gıdalar
Çölyak hastaları için güvenli besinler arasında tüm sebzeler, meyveler, bakliyatlar, et ve balık gibi katkısız ürünler bulunur. Ayrıca, mısır, pirinç, patates gibi besinler ile kestane unu, nohut unu ve soya unu gibi glütensiz alternatifler kullanılabilir.
Tüketilmemesi Gereken Gıdalar
Çölyak hastalarının kaçınması gereken besinler arasında buğday, arpa, çavdar ve yulaf içeren her türlü ürün bulunur. Bunlar arasında ekmek, makarna, kek, bisküvi, tatlılar, çorbalar ve dondurmalar yer alır. Ayrıca glüten içeren içecekler ve bazı soslar da yasaktır.
Glütenin Yerine Geçebilecek Besinler
Glüten yerine kullanılabilecek besinler arasında mısır, nohut, kara buğday, amarant, quinoa gibi alternatifler bulunur.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Çölyak hastaları, doğal gıdalara yönelmeli, okul ve dışarıda yemek yerken dikkatli seçimler yapmalı, etiketsiz gıdalara karşı temkinli olmalıdır. Ayrıca, glütensiz gıdaların glütenle kontaminasyon riskine karşı pişirme süreçlerinde dikkatli olunmalıdır.
Çölyak hastalığı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir, ancak doğru tedavi ve dikkatli bir diyetle hastalık kontrol altına alınabilir.