Türkiye’de gıda fiyatlarındaki artış, özellikle dar gelirli kesimi her geçen gün daha da zorluyor. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı KAMUAR’ın Mart 2025 “Halkın Enflasyonu” raporuna göre, gıda fiyatları 58 aydır hiç durmaksızın artıyor. Bu süreçte, Haziran 2020’de 100 liraya alınan bir gıda sepeti, artık bin 850 liraya alınabiliyor. Artış oranı yüzde 1.750, yani fiyatlar tam 16 katına çıkmış durumda.
Mart Ayında da Durmadı: Yüzde 6,8 Artış
Araştırmaya göre, sadece Mart 2025’te gıda fiyatları yüzde 6,8 oranında arttı. Yılın ilk üç ayındaki toplam artış %13,6 olurken, son 12 aydaki artış %54,2 seviyesine ulaştı.
Özellikle sebze ve meyve grubundaki yükseliş dikkat çekti:
Sebze fiyatları: %19,8 arttı
Meyve fiyatları: %12,7 arttı
Et ve balık: %11,2 artış
Süt ve süt ürünleri: %3,8 artış
Bu artışlar, vatandaşların gıda harcamaları dışında kalan temel ihtiyaçlarını kısıtlamasına neden oluyor.
“Toplu Sözleşme Zammı İlk İki Ayda Eridi”
Raporda dikkat çeken bir diğer detay ise kamu çalışanlarının alım gücüne ilişkin veriler oldu. Ocak 2025’te yapılan yüzde 6’lık toplu sözleşme zammının etkisinin, daha yılın ilk iki ayında tamamen eridiği vurgulandı. Çalışanlar, yılın ilk üç ayında devletten alacaklı konumuna geldi.
Yıllık Artış TÜİK’in Çok Üzerinde
Mart 2024 ile Mart 2025 arasında ortalama gıda fiyatlarındaki artış %68,3 olurken, TÜİK verileriyle kıyaslandığında halkın hissettiği gerçek enflasyonun resmi rakamların çok üzerinde olduğu görülüyor.
Sebze fiyatları: Yıllık artış %179,7
Meyve fiyatları: Yıllık artış %123,8
“Sosyal Adaletsizlik Derinleşiyor”
Birleşik Kamu-İş’in raporu, özellikle sabit gelirli vatandaşlar açısından yüksek enflasyon ortamında yaşam mücadelesinin giderek zorlaştığını ortaya koyuyor. Raporda, kalıcı ekonomik çözümler üretilmemesi halinde sosyal adaletsizliklerin daha da büyüyeceği uyarısında bulunuluyor.