Tarihsel süreçte ordu millet olarak yer almamız, cumhuriyetin askerler tarafından kurulması iktidar ilişkilerini belirlemiştir. 1900’lü yıllar kapitalizmin emperyalizme dönüştüğü yıllardır. Doğuda emperyalizme karşı bir direniş başlamıştır. Bizde Cumhuriyetimizi bu direnişin lojistiği ile gerçekleştirdik. Kurucu felsefemiz tam bağımsız bir ülke kurmaktır. Soğuk Savaşın başladığı yıllarda taraf değiştirerek Batı Bloğunun emperyalizmin yanında yer aldık. Oysa Doğu bu direniş karşısında çok ağır bedeller ödemişti. Cumhuriyet bilinci oluşmadan Batı telkini ile demokratik deneyimde bulunduk. O dönemin otoriterleşen iktidarı, anti demokratik uygulamalar gerçekleştirdi. Batı demokrasisinin batıdaki gibi uygulanmadığı görüldü, henüz vatandaşlık bilinci oluşmamıştır. Askerle tarafından duruma müdahale edilmiştir. Kabul edilen Anayasanın getirmiş olduğu özgürlükler Doğu direniş düşüncesini yeniden ateşlemiştir. Bu direnişin önü işbirlikçi sermaye ve yine askerler üzerinden yürüyerek kesilmiş, direnişin temsilcisi gençler ibretlik olarak asılmıştır. Hedeflen ülkemizin üretmeyen pazara dönüştürülmesi, Yeşil Kuşak, dindar ve kindar nesildir.
Partimizin uzun zaman seslendirdiği Laiklik İlkesinin bölgemiz için ne kadar önemli olduğunu yaşanan gelişmeler göstermiştir. Cemaatler ve tarikatlar emperyalizmin finansal desteği ile örgütlenerek partiler üzerinden devlete sızmaktadır. Ülkenin yönetimini emperyalizm lehine ele geçirmek istemektedir. Bugünkü iktidar da böyle bir yoldan yürümesine karşın bir cemaat grubu tarafından darbe girişimine maruz kalmıştır. Başka bir tarikat grubu ile ortaklaşarak yağmurdan kaçarken doluya tutulacağının farkında değildir. Gelinen bu noktada halkın dini hassasiyetleri kullanılarak siyasal ve ekonomik başarısızlıkların üzeri örtülmektedir. Demokrasi işlevsiz kılınmaktadır. Züğürt Ağa filminde olduğu gibi Ağanın ceketi cami avlusunda çalınmaktadır.
Enflasyon bir malın piyasada aşırı talep edilmesi sonucu fiyatların artması gibi tanımlansa da bizde böyle değildir. Ülke ekonomisi aşırı derecede borçlanmıştır. Borcu ödemek için yabancı paraya ihtiyaç vardır. Yabancı para için ya ekonomik değerleriniz satacaksınız ya da ihracat yapacaksınız. Satılacak ekonomik değer kalmamıştır. İhracat için iç talebi azaltacak yani ürünü pahalılaştıracaksınız, yabancının alması içinde ürünü ucuzlaştıracaksınız. Gelir dağılımında aşırı bozuk olduğu için de halkın elinde para yoktur. Alınan borçlar artı değer üretmeyen sektörlere yatırılmış, buradan siyasetin finansmanı sağlanmış, kişisel zenginleşme aracı olarak kullanılmıştır. Zenginleşen bu oligarşik azınlık ortak olduğu iktidara güvenmeyerek sermayesini yurt dışına çıkararak küresel finansa teslim etmiştir. Ekonominin durma aşamasına gelmemesi ve halkın uyanmadan cebinden parasının çalınması için para basılarak paranın yabancı paralar karşısında değeri düşürülüyor, talep azaltılıyor, özetle, yanlış siyasi ve ekonomik kararların bedeli halka, emeği ile geçinen kesime ödetiliyor. Halkı aldatmanın bedeli gelecek nesillerimiz için çok ağır olacaktır.
Partimizin kurucusu ulu önder Atatürk emperyalizme karşı verilen bir savaşın sonucunda doğmuştur. Sandıktan bu özelliklere ve güce sahip bir liderin çıkması söz konusu değildir.
Geçmişte muhalefetin gelişmesine izin vermeyen ordu yaptığı uygulamalarla muhalefetiyıldırmıştır. Böyle olmasına rağmen komuta kademesi terör suçu ile suçlanarak hapsedilmiştir. Genel Kurmay Başkanı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Bakan olarak siyasetin içinde yer almıştır. Bağımsız olması gereken bu kurumlar parti devleti olmanın aracı yapılmıştır.
Bu güvenlik kurumlarının siyasetin içinde olduğu bu durumda, Merkez Bankası’nın içi boşaltılmış, sınırlarından 10 milyon sığınmacıyı içine alarak demografik yapıyı bozmuş, maliyeye İngiliz, Merkez Bankası’na Amerikan vatandaşı atamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi halkı ikna etmek için elinden geleni yapmıştır. Halkın için mücadele eden ve koşullar oluştuğunda ülkeyi yeniden kurucu ayarlarına dönüştürecek Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Kurumsal kimliğini, örgütlülüğünü özenle korumalıdır.
Ekonomik başarısızlık yerel seçimlere gidilirken halkın bilgisinde kaçırılmak istenmektedir. Genel Başkanımız hakkında açılan davalarla tehdit edilmektedir. Gazeteciler içeri alınmaktadır. Seçilmiş milletvekilinin tutukluluğu devam etmektedir. Mesaj alındıysa gereği yapılmalıdır.
Partimizin programı, tüzük ve yönetmelikleri çağın toplumsal sınıflarına göre değiştirilmelidir. Örgüt hiyerarşisi iyi kurulmalıdır. Parti içi eğitim bir performans kriterine dönüştürülmelidir. Yaş ortalaması oldukça yüksektir, gençleştirilmelidir. Yönetimlerde mesleki deneyimi olan aktif çalışan insanlara yer verilmelidir. Örgütlenme, propaganda, eğitim gibi çalışmalar sanal ortama taşınmalı, bunlar tüzük ve yönetmeliklerde olmalıdır. Parti içi muhalefet üretilen projeler, ideolojiler düzeyinde olmalı, adayların belirlenmesinde demokratik yöntemler izlenmelidir. Artık iki partili bir yönetim sistemine geçilmiştir. Bu yönetim sisteminin önemli bir aktörü Cumhuriyet Halk Partisi olacaktır. Küçük partilerin yaşama şansı kalmamıştır. Kongrelerinde yapmış oldukları serzeniş bundandır, bindikleri dalı kesmişlerdir.
Partimiz kongre sürecine girmiştir. Gelecek nesillerini düşünen ve çocuklarına müreffeh bir ülke bırakmak isteyen tüm vatanseverleri partimize politika yapmaya davet ediyorum. Adaylara ve aday olacak arkadaşlarımıza başarılar dilerim. Sürece katkı koyan herkese teşekkür ederim. Bizler Atamızın yolundan ve ilkelerinden ayrılmayacağız. Tüm içtenlikle Bayramınızı kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim.