Kalyoncu, açıklamasında “Genel Sekreterliğimiz yetki alanında bulunan Doğu Karadeniz Bölgesi; Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane illerinden 2023 yılı Ocak-Kasımdöneminde1 Milyar 260Milyon 946Bin90 dolar tutarında ihracat gerçekleşmiş olup, ihracatta bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 3 azalış yaşanmıştır. 2023 yılı 11 aylık döneminde Doğu Karadeniz Bölgemizden gerçekleşen ihracatın; 965Milyon 176 Bindoları Trabzon’dan,193Milyon 927 Bindoları Rize’den, 58Milyon 536 Bindoları Artvin’den ve43 Milyon 306 Bindoları ise Gümüşhane’den gerçekleşmiştir. Bölge illerinden gerçekleşen ihracatta bir önceki yılın aynı dönemine göre; Trabzon’dan gerçekleştirilen ihracatta yüzde 1 ve Artvin’den gerçekleştirilen ihracatta yüzde 7 artış yaşanırken, madencilik ürünleri ihracatındaki düşüşe bağlı olarak Rize’den gerçekleştirilen ihracatta yüzde 11,Gümüşhane’den gerçekleştirilen ihracatta ise yüzde 29 oranında düşüş görülmektedir.” dedi. 

“ARAZİ KITLIĞI BULUNUYOR”

Kalyoncu, açıklamasında şunları kaydetti: “Türkiye Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına giriş yaptığımız bu dönemde, ülkemiz ihracatının üretim odaklı ve yüksek teknoloji ihtiva eden sanayi yapısına dönüş yapması; bunun içinde üretime, sanayiye dönük yeni teşvik politikaları ile ihracatımıza ivme kazandırılması gerekmektedir. Yüksek katma değerli sanayinin yurt sathına dengeli bir şekilde yayılmasının sağlanması için özellikle yatırım arazisi kıtlığı bulunan Doğu Karadeniz Bölgemizde ve Trabzon ili özelinde, TOKİ tarafından yatırımcılara; yatırım yapabileceği, fabrikasını kurabileceği, yeni organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgeleri kurularak yatırımcılara belli bir ödeme planı ile tahsis edilmesini talep etmekteyiz.  Doğu Karadeniz Bölgemizde yatırımcıların yatırım yapabileceği arazi kıtlığı bulunmaktadır. Özellikle Trabzon ilimiz için defalarca gündeme getirdiğimiz, kuruluş kararı 2019 yılında yayımlanan ve yüksek katma değerli ürünlerin üretiminin yapılacağı Arsin Yatırım Adası Endüstri Bölgesinin bir an önce yatırımına başlanılarak sanayicilere tahsis edilmesi sağlanmalıdır. Bunun yanında ihracatımızın sürekliliği ve artış trendini koruyabilmesi açısından, orta ve uzun vadeli finansmana erişimde ihracatçıya pozitif ayrımcılık yapılması, maliyet artışları yönünden ihracatçıya rekabet imkanı kazandıracak destekleme modellerinin ihdas edilmesi büyük aciliyet arz etmektedir. Bugün için ülkemizin ihtiyacı olan döviz girdisinin en önemli kısmını ihracat sağlamaktadır ve ihracata pozitif ayrımcılık yapılması en öncelikli beklentilerimiz arasındadır.”  
TAKA/AYŞEN KARABİNA

Editör: Ayşe Sancak