İmamoğlu, İstanbul’un hem Türkiye'nin hem de Avrupa'nın en büyük ve en kalabalık şehri olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:
“Başta İstanbul olmak üzere, büyükşehirlerimizde ortaya koyacağımız bu kabiliyetler hem ülkemizin şehirlerine hem Avrupa'nın, hatta bütün dünyanın şehirlerine ilham verici hamleler olmalıdır diye iddiamızı ortaya koymalıyız. Yerel yönetimler olarak, kesinlikle kendimize şu soruyu sormalıyız: ‘Tüm aktörlerin katkıda bulunabileceği, kapsayıcı kamusal alanlar ve kurumları nasıl yaratabiliriz?’”
İmamoğlu, yerel aktörleri ve kentleri güçlü demokrasinin umut ışığı olarak gördüğünü belirterek, “Bu kamusal alanların aslında hepimizin bir arada, coşkulu, mutlu, dayanışmacı, müzakereci, konuşabilen, tartışabilen, iletişim kurabilen bir modeli de en güçlü şekliyle harekete geçirebileceğimiz sahalar olduğunu da ifade etmeliyim” dedi.
Etkinlik bittikten sonra İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.