Tarihi bir seçimi geride bırakmanın heyecan ve yorgunluğu hepimizin üzerinde sanırım. Ülke olarak büyük bir stresi üzerimizden attık sayılır.
İlk turda tam olarak yaşadığımız bu stres ve heyecan bitmese de, ikinci turda bu işi hayırlısıyla inşallah bitireceğiz.
Her şeyden önce çok güzel bir ortamda seçimi gerçekleştirdik. Neredeyse hiçbir yerde kavga gürültü olmadı diyebiliriz. Ufak tefek tartışmaların yanında, hiçbir yerden kayda değer bir asayiş haberinin gelmemesi seçim kadar önemliydi bence.
Demek ki vatandaş artık bazı siyasilerin gazına gelmiyor, itidal ve sağduyu ile beraber sandığa gidip demokrasinin gereğini yapabiliyor. Neydi öyle eskiden cinayete varan kavgalar olurdu, trafoya kedi girerdi, sandıkların başına bir hal gelirdi falan.
YSK ve güvenliği sağlayan tüm personele teşekkür etmek gerek. Sizi bilmem ama ben bu seçim gibi heyecanlı olup da sandığa gittiğimi hatırlamıyorum. Neden böyle heyecanlandım derseniz tam olarak bir cevabı da yok. Ama ben gibi heyecanlanan, sandık başında kalp krizi geçiren ve hatta vefat edenler de duydum, Allah rahmet eylesin.
Gerek yok aslında siyasete, seçime kendimizi bu kadar kaptırmanın. Fakat geçmişten beri öyle bir siyasi zemin oluşturdular ki, ister istemez o heyecanın, o stresli ortamın içerisinde kendimizi maalesef bulabiliyoruz. Çünkü her işimizi, yaşamımızın her anını, neredeyse siyaset kurumuna bağladılar.
Aslında kim alırsa alsın ama ilk turda bitsin istiyordum fakat öyle olmadı. Bir önceki yazımda da yazdım, seçimi kazanacak olanın diğerine çok fazla bir fark atamayacağını tahmin etmiştim. Öyle de oldu.
İttifaklar öyle oluşturuldu ki, her ittifakta karşı tarafın mutlak bağlantılı olduğu, oylarını kendi taraflarına çekebilecek partilerin oluşu, bu işin zaten büyük bir fark ile sonuçlanmayacağının göstergesiydi.
Başkanlık sistemi geldiğinden beri siyaset kurumunda ve bürokraside köklü değişiklikler oldu. Öyle ki, beklentilerle beraber tepkiler de o yönde değişti.21 yılda bakanlar ve yardımcıları, milletvekilleri, belediye başkanları, il başkanları, müsteşarlar ve yardımcıları, valiler ve yardımcıları, rektörler ve yardımcıları, kurum başkanları ve yardımcıları, genel müdürler ve yardımcıları, daire başkanları, il müdürleri vs. üst düzey 1000’den fazla bürokrat geldi gitti.
Fakat yapılan her hata Recep Tayyip Erdoğan’a yazıldı. Hatta 2 saatten fazla süren elektrik veya su kesintileri, düşük not alan öğrencinin moral bozukluğu, kırmızı ışığı ihlal cezasının agresifliği gibi sonuçlar bile Erdoğan’a yazıldı.
Bu bağlamda bence bu seçimin galibi,21 yıldır hem ülkeyi yöneten hem de bu yıpranmışlıklar karşısında, neredeyse bütün şer odaklarının da destek verdiği, ittifaklarla yarışan Recep Tayyip Erdoğan’dır.
2. turda da aslında kimin kazanacağı şimdiden belli. Bunun yanında diğer partileri ve ittifakları da sonraki yazılarımda inşallah yazmaya çalışacağım. Her yazımda yazıyor ve hatırlatıyorum. Depremi ve deprem bölgesindekileri ne olur unutmayın. Fakat yaptığınız yapacağınız yardım ve iyilikleri de ne olur karşılık beklemeden Allah rızası için yapın!
Kalın sağlıcakla.