Türkiye’de, atanmış memurlar, öğretmenler, hemşireler ve öğrenciler gibi sürekli yer değiştirmek zorunda kalan gruplar, bir yıllık kira sözleşmelerini kabul etmek zorunda kalıyor. Bu durum, hem geçici hem de kalıcı bir barınma arayışında olan bu kesimler için zorlukları artırıyor.
Zam oranları konusunda uzlaşma sağlayamayan ev sahipleri, mevcut kiracılarıyla uzun vadeli sözleşme yapmak yerine, konutlarını daha yüksek bedelle yeni kiracılara kiralamayı tercih ediyor.
KİRACILAR YÜKÜN ALTINDAN KALKAMIYOR
Bu yöntem, kiracılar açısından ciddi mali zorluklar yaratıyor. Yeni taşınma masrafları, yüksek depozitolar, emlakçı ücretleri ve nakliye giderleri gibi harcamalar kiracılar için önemli bir mali yük oluşturuyor.
4 YIL SÜRÜYOR
İstanbul Emlak Müşavirleri Başkanı Adnan Yeşiltaş, ev sahiplerinin kiracıları tahliye etmekte zorlandığını ve bu sürecin ortalama dört yıl sürdüğünü belirtti. Bu nedenle, ev sahipleri artık daha kısa vadeli kira sözleşmeleri yaparak kontrolü ellerinde tutmayı tercih ediyor.
EV SAHİPLERİ YENİ YÖNTEME BAŞVURDU
Bir yıllık kira sözleşmeleri, ev sahiplerine esneklik sağlıyor. Yıllık süresi dolan kiracılardan tahliye talep ederek, evlerini yeniden ve daha yüksek kira bedeliyle kiraya verebiliyorlar. Ayrıca, kira sözleşmelerine bu konuda maddeler ekleyerek, kiracıların süre sonunda evden çıkmasını güvence altına alıyorlar.
"MECBUREN KABUL EDİYORLAR"
"Kim bir yıllık kira sözleşmelerini kabul ediyor?" sorusunu yanıtlayan Yeşiltaş, atanmış öğretmenler, memurlar, hemşireler ve öğrencilerin bu uygulamayı mecburen kabul ettiğini ifade etti.
