Geçen hafta oynanan Fenerbahçe müsabakasının Trabzonsporlu futbolcular ve yönetim kurulu için taraftarla helalleşme adına bir imkan olduğunu yazılarımda dile getirmiştim.

Geçen hafta oynanan Fenerbahçe müsabakasının Trabzonsporlu futbolcular ve yönetim kurulu için taraftarla helalleşme adına bir imkan olduğunu yazılarımda dile getirmiştim.

Avrupa Kupalarından, Türkiye Kupasından, Süper Lig'den ve en son olarak da Fenerbahçe derbisinden beklediğini bulamayan Trabzonspor’un geride kalan üç müsabakasının prosedür dışında hiçbir anlamı yok. Bu maçlardan alınacak galibiyetlerin önümüzdeki sezon Edirne dışına çıkmamıza imkan vermesi matematiksel olarak mümkün değil.

Hoca için ise bana göre bulunmaz bir fırsat. Takımda tutmak istediği oyuncuları daha iyi tanımak, yeterince süre alamayan oyunculara dair fikir edinmek için bundan daha müsait bir zaman olmaz herhalde.

Yani maç öncesi camianın bakış açısıyla gazozuna bir müsabaka diyebiliriz. Yıllar önce sokak aralarında oynadığımız, 3 kornerin bir penaltı ettiği tek kale futbol bile daha fazla iddia barındırıyordu bana göre.

Kadrolar açıklandığında Nenad Bjelica’nın 3’lü savunma fantezisinden vazgeçtiğini görmek beni mutlu etti. Larsen’in tekrar sağ beke, genç Arif’in sol beke, cezası sona eren Bakasetas’ın da Abdülkadir Ömür’ün yanında orta sahaya monte edilmiş olması, Sol açıkta Trezeguet, sağ açığa Visca’nın monte edilmiş olması bana göre ideal on birin ideal dizilmiş hali gibiydi..

Daha doğrusu birisi bana al bu takımı kadroyu sen kur dese bende bu kadroyla çıkardım diyebilirim..

Maç karşılıklı gollerle başladı. Bartra ile başlayan gol yağmuruna rakip Diagne ile karşılık verdi. Verdi vermesine ama tabiri caizse verip vereceğine pişman oldu. Trezeguet jeneriklik iki gole imza atarak farkı bir anda ikiye çıkardı.

Farkın ikiye çıkması ile Trabzonspor tempoyu düşürdü ve ilk yarının sonuna kadar rölanti bir oyunla, skoru koruyarak soyunma odasına girmeyi başardı.

İkinci yarı da ilk yarıdan farklı başlamadı Trabzonspor için. Skorun etkisi ile geride geniş alanlar bırakarak hücum eden misafir ekibin boşalttığın alanlara yapılan koşularla skor üretmek daha kolay hale geldi. Böyle bir anda Trezeguet ile skor 4-1’e geldi.

Birkaç dakika sonra Abdülkadir Ömür’ün güzel kafa golü yaklaşık 5 dakika izlenerek iptal edildi. Gerekçe ofsayt olsa da bana göre gerçek gerekçe Abdülkadir Ömür’ün kafa golü atma ihtimalinin imkansıza yakın olmasıydı.

Golden sonra da birçok pozisyon yakalayan Trezeguet pozisyonları cömertçe harcadı. Harcamasına rağmen üstün bir performansla oynadığı notunu düşmek lazım..

Trezeguet sanki; Fenerbahçe maçında muhatap olduğu çirkin muamelenin intikamını bir başka İstanbul takımından çıkarır gibiydi..

Teşekkürler çocuklar