Şimdilerde öğretmen olan eski bir öğrencimizi ziyaret için okuluna gittiğimde, bu da benim öğretmenim diyerek öğrencileri ile beni tanıştırdı.

Birkaç dakika sonra etrafıma toplanan öğrenciler, öğretmenim sizin öğrenciniz bize derste çok fazla eksi veriyor diye, öğretmenlerini hem de onun yanında bana şikâyet etmeye başladılar.

Daha 11-12 yaşlarında olan bu çocukların aylardır derslerine giren öğretmenlerini ilk defa gördükleri bir kişiye şikâyet etme cesaretlerinin olması çok şaşırtıcı bir durumdur. Bu hareket yeni neslin nasıl bir yapısının olduğunun işaretidir. Bu çocukların ileride nasıl bir şekle evirileceğinin de iyi takip edilmesi gerekmektedir.

Yeni neslin hayatı sabit yaşaması, bir düşünceye takılıp kalması, derin bir ideolojik temelinin olması imkânsız gibi. Bunlar sosyal medyada en fazla iki üç dakikalık videolar izleyerek zihinlerini şekillendiriyorlar. İzlemiş oldukları binlerce küçük çaplı videolar nedeni ile hayatı uzun soluklu tanıma, gözlemleme yerine daldan dala atlayan bir serçe kuşu gibi hep hareket hâlinde oluyorlar. Bu nedenle her gördükleri bir olay veya durumdan yeni bir tat, yeni bir haz alma gayreti içine giriyor,  hâl’in onlara sunmuş olduğu imkânlarla yetinmiyorlar.

Bu gençlerin bir filmi baştan sona izleme sabrını göstermeleri gittikçe zorlaşmaktadır.  Devingen bir yapılarının olması, erken karar vermeleri, düşüncede derinlik sağlayamamaları nedeni ile olaylara geniş açıdan bakmaları zorlaşmaktadır. Kararları ani, davranışları değişkenlik göstermekte bu da onları memnuniyetsizlik çizgisine çekmektedir.

Sosyal medya aracılığı ile tüm dünyayı parça parça tanımaları, birçok yeniliğe vakıf olmaları,  yurt dışını onlara daha cazip hâle getirmektedir.  Onlar dış dünyanın ekrana yansıyan güzel yönleri ile kendi ülkelerini mukayese yaparak hâlden memnuniyetsizliklerini açığa çıkarmaktadırlar.

Onlar zengin ve farklı gördükleri ülkeler üzerinden bir değerlendirme yapmakta, o zenginliği üreten süreci kaçırıp sonuç üzerinden hareket ederek şikâyet etmeyi doğal bir hak olarak görmekteler. Sebat etmek, direnmek, daha fazla emek harcamak onların yaşam tarzına uymamaktadır. Her şeyin hazırına konan, hazır yiyen bu gençler için şikâyet etme, birilerini suçlama çok normal gelmektedir. 

Onlar sonuç odaklı düşünmeye alıştıkları için uzun süreli çalışmalarda dayanıklılık testinden geçmeleri zor olmakta,  bu da onları daha yaratıcı yapmaktadır. Bu yaratıcılığa giden yol, onların süreci çabuk aşma ve sabırsızlıklarından kaynaklanmaktadır. Yaratıcılıkları, işe verdikleri ciddiyetten ziyade şartların zorlaması ile kısa yoldan hedefe varma isteklerinden kaynaklanmaktadır.

Bu gençleri hiçbir düşünce,  hiçbir akım çantada keklik olarak görmemelidir. Bu şartlar altında onların iradesine birilerinin hakim olması imkânsızdır,  onların iki dakika sonra ne yapacaklarını kestirmek de zordur.

Bu gençleri iyi anlamamız için onları besleyen kaynakları iyi tanımamız, iyi tahlil etmemiz gerekmektedir.  Bu gençlere kızmaya,  onları küçümsemeye kimsenin hakkı yoktur. Okul ve aile sosyal medya karşısında çaresiz kalmaktadır.  İyi bir anne baba, öğretmen olmak günümüz şartlarında çok daha büyük bir sorumluluk istemekte, ailelerin ve toplumların ideallerindeki gençliği yetiştirme hayalleri gittikçe zorlaşmaktadır.