Ayşe Sancak / Hak-İş Trabzon Şubesinde bugün gerçekleşen toplantıya, HAK-İş Konfederasyon Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hak-iş genel Başkan yardımcısı Devlet Sert, Hak İş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kayabaşı, Hak-İş Disiplin Kurulu Başkanı Ömer Yılmaz, Hak İş Trabzon İl Başkanı Engin Erbaşaran, Trabzon Hizmet İş Sendikası Başkanı Şevket Çevik ve Hak-İş çalışanlarının katılımları ile gerçekleşti.

KTÜ’DE BÜYÜK BİR BAŞARI ELDE ETTİK!

KTÜ işçilerinin mutlu ve memnun olduğunu söyleyen Hak İş Trabzon İl Başkanı Engin Erbaşaran,”Biz sağlık iş kolunda %90 seviyesinde bir üye potansiyeline sahip hastanelerde üye profilimiz var. 2.600 civarına tekamül etmektedir. Bundan üç beş ay önce KTÜ örgütlenmesinde müdahil olduk. Temsilci arkadaşlarımız da burada onlarında desteği ve izlerin bizlere vermiş olduğu güven, motivasyon sayesinde KTÜ’de büyük bir başarı elde ettik. KTÜ’de çalışan 986 üyeyi kapsayan toplu iş görüşmelerinin sonuna da geldik. Burada Devlet Sert beyin çok önemli katkıları oldu. KTÜ’nün rektör ve yöneticilerine de buradan teşekkürlerimizi iletiyorum. Mağduriyetimizi dile getirdiğimiz de bunu gördü ve düzeltiler. Şuan da KTÜ işçisi mutlu ve memnun, Hak-iş olduklarından mutlu ve gururlu olduklarını bize ilettiler“ ifadelerini kullandı.

15 BİN TABANA ÇIKTIK!

Hak-İş’te olmaktan onur ve gurur duyduğunu ifade eden Erbaşaran .”Kızılay’da da aynı zamanda yetkiliyiz ve Adli tıp kurumunda da çoğunluğu sağlayarak yetkiyi sendikamız olarak sözleşmemizle bitirdik. Büyükşehir Belediyemizle de sözleşmelerimiz devam ediyor. Biz Hak-iş olarak sizlerinde destekleri ile 21 tane sendikamıza birlikte iş birliği halinde bütün çalışmalarımızı birlikte hareket ederek yürütmeye devam ediyoruz. 13 bin taban diyenlerin karşısında dik durdunuz sayenizde 15 bin tabana çıktık sayenizde Hak-iş’te olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Aile Sosyal Politikalar Bakanlığında yaptığımız girişimler dolayısıyla sizlerin ve Genel Başkanımızın önderliğinde bir ek protokol imzalandı. Belediye işçisi de kamu çerçeve müjdesinin bekliyor. Genel Başkanımızın Bakanlar ile görüşerek ne kadar uğraştığını yakinen bizlerde takip ediyoruz. Trabzon’a hoş geldiniz“ dedi.

6 AYLIK SÜRECİN SONUNDA İMZALADIK!

Hak-İş Konfederasyon Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Türkiye’de 700 bine yakın kamu işçisinin toplu iş sözleşmesini Mayıs ayı içerisinde, Cumhurbaşkanımızın da katılımı ile imzaladık. Toplu iş sözleşmesi kamu çerçeve protokolünde müzakereler 6 aya yakın devam etmişti. 6 ayın sonunda Cumhurbaşkanımızın da desteği ile Hak-iş ve Türk-iş’in çabalarıyla bu kamu çerçeve protokolünü imzalayabildik. Kamuoyunun beklentilerinin üstünde, Cumhurbaşkanımızın dirayetli tavrı ve bizlerinde ısrarcı tutumuyla gerçekten yakın tarihte karşılaşmadığımız önemli bir toplu iş sözleşmesini imzalamış olduk. Çok yenilikleri gerçekleştirdiğimiz, tüm çalışlarında takdirini kazanan bir toplu iş sözleşmesi oldu” ifadelerine yer verdi.

BİR ENGEL YOK!

Arslan ,”Toplu iş sözleşmesinin eksik kalan yanı ise kamu kurumu olarak kabul edilen belediyelerin ve belediyelere bağlı şirketlerin bu kamu çerçeve protokolünün dışında tutunma çabaları, Hak-İş olarak bu konuda Çalışma Bakanımızla bizzat yaptığımız müzakerelerle, Cumhurbaşkanımızın imza töreninde yaptığı açıklamalar 6.356 sayılı kanunun ek 2. maddesinde yer alan hükümler belediyeler ve bağlı kuruluşların da kamu çerçeve protokolüne bağlı olduğunu bize göstermektedir. Cumhurbaşkanımız ve Bakanlarımıza yazdığımız yazılar neticesin de bize verilen cevaplar ile Yüksek Hakem Kurulunun almış olduğu kararlar bizim ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. Bizim bugünde burada ısrarımız kamu çerçeve protokollerinin bağlayacak şekilde bir düzenleme yapılmasıdır. Bu konuda kanunda bir engel bulunmamakla birlikte kanun düzenlemesi sıralanmış, Bakanlığın bizlere yazmış olduğu yazıda bir engel yok. Önceki çalışma Bakanımızın, bu çerçeve kamu protokolünü sadece TÜİS üyelerine değil tüm kamu kurumları, belediye ve Üniversiteleri de kapsadığını ifade etti. Bu durumu yeni Bakanla da görüştük” dedi.

15 BİN TABAN ÜCRET ARTI %45 ZAM

Sözleşmenin gerçekleşmesi için büyük bir mesai harcadığını ifade eden Arslan,”Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla ilgili toplu sözleşme dönemlerinin farklı olması nedeniyle burada bir sorun yaşadık. Bu sorunun çözümü içinde Sendikamız başta olmak üzere kamu çerçeve protokolü müzakerelerinin ilk anından itibaren yoğun bir mesai sarf ettik. Görüşmeler sonucunda Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığında ki çalışan ücretlerinin de kamu çerçeve protokolüne benzetilmesi, eşitlenmesi konusunda bir noktaya geldik. Geçtiğimiz günlerde de sendikamız, Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığındaki çalışanlar içinde 15 bin taban ücret artı %45 zam uygulamasını onalar içinde 1 Temmuz itibari ile gerçekleştirdik. Daha önceden yapılmış olduğumuz 2 toplu iş sözleşmelerinde de Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığında ve Sağlık Bakanlığında hiçbir maddede geriye gidişimiz olmadı. Her sözleşmede yeni maddeler ekledik” söyledi.

ALGI OPERASYONLARINA İNANMAYIN!

Çalışanların haklarını her sözleşmede daha da iyileştirdiği söyleyen Arslan,”Toplu sözleşmemiz yargı gerekçesi ile mahkeme itirazından dolayı gecikmiş olduğu için toplu sözleşme tarihleri değiştiği için bizden kaynaklı olmayan bir hukuki durum karşılaştık. Bunu da çözmek için yine ilk kez toplu sözleşme tarihleri farklı olmasına rağmen kamu çerçeve protokolünü oraya da uygulayan bir düzenlemeyi gerçekleştirmiş olduk. Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığın da çalışan bütün arkadaşlarımız için Öz Sağlık İş Sendikamız ve Hak-iş olarak büyük bir mücadele yaptığımızı herkesin bilmesini istiyoruz. Bütün sorunların farkındayız ve bunu çözmek içinde çaba sarf ediyoruz. Bir kısım algı operasyonlarına kimsenin inanmaması gerek. Bu süreçleri bizzat beraber yürüttük. Taban ücretlerini artırarak önemli bir başarı gerçekleştirmiş olduk” ifadelerini kullandı.

BÜYÜK BİR BAŞARI HİKAYESİ!

Bütün arkadaşlarından teşekkür aldığını söyleyen Arslan,”Sağlık Bakanlığında ki arkadaşlarımızın 4 yıl önceki durumlarına baktığımız zaman ne büyük bir reformu ne büyük bir başarı hikayesini gerçekleştirdiğimizi herkes görüyor. Biz 2017’de kadro mücadelesinde, kamuda arkadaşlarımıza kadro sağladığımız zaman yüksek hakem kurulu rakamlarıyla 3 sene çalıştılar. 2020’nin sonu itibari ile ilk kez toplu sözleşme ile muhatap olduk ve 2. sözleşmesini de yaptık. Bugün geldiğimiz noktada kamuda yıllarca çalışmış çalışanlarla bizler arasında bir fark olmadığını görüyoruz. Ben bu başarı hikayesin de hem sendikamızın hem de Hak-İş’in taşeron sisteminin çöpe atılıp, taşeronda çalışan 1 milyon arkadaşımızın kadro alması ve onların bu toplu sözleşmelerden adım adım daha fazla yararlanmış olmasını büyük bir başarı olarak görüyorum. Tabi ki Üniversite ve Belediyelerde ki sorunumuz devam ediyor” dedi.

BÜYÜK BİR ADALETSİZLİK!

Birkaç tane sorun olduğunu söyleyen HAK-İş Konfederasyon Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Birincisi belediye şirketlerinde çalışan işçilere yasal engel olmamasına rağmen yargı kararıyla 6.772 sayılı kanunla verilen 52 günlük ilave tediye ne yazık ki yargı kararı nedeniyle verilememektedir. Yargı kararlarda içtihat oluşturduğu için bu kararın aksine yeni bir düzenleme yapmadan yeni bir karar çıkmıyor. Onun için belediye şirketlerinde çalışan yaklaşık 500 binden fazla arkadaşımızın hak ettikleri halde 2 günlük ilave tediyelerinin verilmemesi büyük bir adaletsizlik. Biz bunun çözümü için yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu fark ettik. İlk kez de kamu çerçeve protokolünü 6.772 sayılı kanunla belediyelerde ki şirket işçilerine de verilmesi gereken 52 günlük ikramiyenin yasal yollardan verilmesini sağlamak adına bir protokole imza attık. Bir başka mücadelemiz Belediye ve Üniversitelerin kamu çerçeve protokolüne dahil edilmesidir. İtirazlara ve yasal olmayan engellemelere rağmen Cumhurbaşkanımız protokoller ve siyasi partiler nezdinde bu çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” ifadelerini kullandı.

BÜYÜK BİR HUKUK SKANDALI!

Bu aşamayı gerçekleştirmek için var gücüyle çalışacağını ifade eden Mahmut Arslan,”Bazı belediyelerimiz, bazı kamu görevlileri, bazı üniversiteler yüksek hakem kurulu nezdinde bazı işveren konfederasyonlarının ve bir kısım kamu işveren sendikalarının Yüksek Hakem Kurulu’na başvurarak, Yüksek Hakem Kurulu’nun kararlarını değiştirmek istediklerini biliyorum. Geçtiğimiz aylarda yüksek hakem kurulu belediye ve bağlı şirketlerde ki sözleşmelerde uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulu’na gelirse, Yüksek Hakem Kurulu kamu toplu iş sözleşmelerinin ücret ve sosyal haklarını aynen uygulamaya başlar. Yüksek Hakem Kurulu’nun prensip kararı gereği kamu çerçeve protokolünün hükümleri aynen oraya gelen toplu iş sözleşmeleri içinde uygulanmaya başlar. Bu durumdan vazgeçilesi için taleplerde bulunanları şiddetle kınıyorum. Bu taleplerin çalışanlar aleyhine büyük bir kayıp olarak görüyoruz. Bu durumun değiştirilmesinin büyük bir hukuk skandalı olacağını hatırlatmak istiyoruz. Çalışma hayatında ki ücret adaletsizliğini gidermek için atılan bu adımların, geri alınması, bu adımlardan vazgeçilmesi kabul edebileceğimiz bir şey değil” dedi.

İTİRAZLARIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ!

Arslan ,Türkiye İş Verenler Sendikası Konfederasyonu ve Yesel-Sen’in bu yaptıklarının çalışanlar adına bir tavır olarak gördüğü, Herkes sorumluluklarının farkında olması gerektiğini, Yüksek Hakem Kurulu gibi bağımsız bir kuruluşun kamu çerçeve protokolünü prensip kararı olarak kabul etmesinden doğal bir şey olmadığını,Bu konuda yapılması gereken yapıldığını ve Hak-İş’in bu itirazların peşini asla bırakmayacağını ifade etti.

BU KARARA KARŞI İTİRAZ VAR!

Trabzon’da Hizmet-iş Trabzon şubesi başkanı İsmail Hakkı Kaplan görevden alınması hakkında yöneltilen soruya Hak-İş Konfederasyon Genel Başkanı Mahmut Arslan şu şekilde cevap verdi;

“İsmail Hakkı Kaplan biliyorsunuz ki yargıya taşındı. Yargı henüz bir karar vermiş durumda değil. Yargı karar vermeden de bir şey söylemek de erken, sendikamızın disiplin kurulu uzun araştırmalardan sonra bir karar verdi. Bu karara karşı itiraz var. Bu itirazın sonuçlarına göre değerlendireceğiz” diyerek cümlelerini sonlandırdı.