Kültürel değerlerimizden birisi de hıdrellez geleneğidir. Hıdrellez, bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdan biridir. Rûz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan hıdrellez günü, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır.

Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında hıdrellez şeklini almıştır. Hıdrellez günü, Gregoryen takvimine göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Julyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır.

Hızır, yaygın bir inanca göre, hayat suyu (ab-ı hayat) içerek ölmezliğe ulaşmış; zaman zaman özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk-bereket ve sağlık dağıtan, Allah katında ermiş bir ulu ya da peygamberdir. Hızır’ın hüviyeti, yaşadığı yer ve zaman belli değildir. Hızır, baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolüdür. Halk arasında kullanılan “Hızır gibi yetişmek” deyimi Hızır’ın darda kalanlara yardım edeceğine işarettir; daha doğrusu halkın önemli bir bölümü böyle inanmaktadır. Yine bununla ilgili olarak söylenen “Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez” ifadesi Hızır’ın iyi insanlara yardım etmek için her an teyakkuzda olduğu inancını pekiştirmektedir.

Hıdrellez gününün kutlanışı yörelere göre değişiklik gösterse de genellikle bu günde şunlar yapılır: Hıdrellez gecesi ibadetle geçirilir. Ertesi gün temiz giyimli olarak dolaşmak gerekir. Evde genel temizlik yapılır. Çeşitli yiyecekler hazırlanır. Hıdrellez günü için, yumurta kaynatılır. Ağzı açık bükme, katmer, börek, irmik helvası vb. gibi yemekler hazırlanır. Hıdrellez sabahı erken kalkmak uğurlu kabul edilir. Sabahleyin dua edilmesi, dilek ve temennilerde bulunulması, toplu olarak ailece yemek yenilmesi, Kuran kıraatı, sabah namazından önce kabir ziyareti yapılması gereken adetler olarak görülmektedir.

Yine bu günde kadınların ellerine ve ayaklarına kına yakılır. Dilekler bir kâğıda yazılarak akarsuya bırakılır. Mesela İzmir ve çevresinde dilek kâğıtları Hıdrellez sabahı denize bırakılmaktadır. Nişanlı çiftler arasında karşılıklı hediyeler gönderilir. Nasip süpürülür inancı ile bazı bölgelerde o gün evler süpürülmez. Kuru baklagiller bir torba içinde bahçede ağaçlara asılır. Hıdır Baba’nın kamçısıyla bunlara dokunması ve bereket getirmesi dileği tutulur. Buna benzer biçimde ev, araba, çocuk ziynet eşyası resimleri yapılarak bahçenin değişik yerlerine asılır. Evde kalma tehlikesiyle karşı karşıya olan genç kızların başları üzerinde Hıdrellez günü kullanılmamış kilit açılır. Hıdrellez günü, açların doyurulmasına, dargınların barıştırılmasına, üzüntülü olanların sevindirilmesine çalışılır. Hıdrellez’de içki içilmez, kumar oynanmaz. Yoğurt çalınır. Ancak maya kullanılmaz. Yoğurdun tutması halinde eve Hıdır’ın uğradığına inanılır. O gün evin pencere ve kapıları kapatılmaz.

Bunun yanında Hıdrellez gününde yapılmaması gereken işler de vardır. Halk özellikle bazı şeyleri yapmaktan kaçınır. Hıdrellez gününde yapılmaması gereken işleri şöyle sıralayabiliriz: Hıdrellez günü sabah erkenden kalkmayan kişinin işleri ters gider. Geç kalkmak büyük kusur sayılır. Hıdrellez’de salıncakta sallanmayanın o yıl çeşitli rahatsızlıklarla karşılaşabileceğine inanılır. Hastalıkların, dertlerin sallanma sırasında döküleceği düşünülür. Hıdrellez günü çamaşır yıkanmaz. Yünlü giyecekler güneşe çıkarılır. Hıdrellez günü un elenmez ve ekmek yapılmaz. Yeşil ot, dal veya çimen koparılmaz. Çiçek toplanmaz. Bağ ve bahçelerde çalışılmaz, tarlaya gidilmez. Hıdrellez günü akşama kadar un kabına veya hamur tahtasına el sürülmez. Eve kuru çalı-çırpı götürülmez. O gün yapılması gerekenler ve yapılması sakıncalı bulunan eylemler böylece sıralanıp gider Bunları artırmak mümkündür.

Bazıları bunları cahiliye âdeti olarak nitelendirebilir. Fakat bu millete saygısızlıktan başka bir şey değildir. İnsanların gelenek ve göreneklerini alay konusu yapmak o milleti tanımamak demektir. Şayet inançlar dinî değerleri inkâr noktasına geliyorsa o zaman reddedilebilirler. Fakat böyle bir durum söz konusu değildir.

Geleneklerin çağdaşlaşmayla doğrudan bir bağlantısı yoktur. Bunlar ilerlemeye engel değildir. Hıdrellez hâlâ Anadolu’da büyük bir aşkla ve coşkuyla kutlanmaktadır. Varsın ilelebet devam etsin. Kime ne zararı olur bu güzel geleneklerimizin? Sözlerimi tamamlarken bütün milletimizin ve bu geleneği yaşatan diğer milletlerin Hıdrellez gününü kutluyorum. Hayırlara ve berekete vesile olsun.