İstanbul Modelini Tekirdağ’da Uygulayacak 
İstanbullular geride kalan 6 yılda sosyal belediyeciliğin halka en çok dokunanı ile karşılaştılar. Daha önce olmayan bu hizmetlerin arkasında Ekrem İmamoğlu liderliğindeki kadroların etkisi vardı. O kadroların en başında gelen isimlerden biri Trabzon Çaykaralı Murat Yazıcı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne Çalışma Bakanlığı’ndan geldi. Her Çaykaralı gibi, bürokrasinin en tepesine yükseldi, İBB’de genel sekreter yardımcısı oldu. 


Bugün Anadolu’da her partiden belediye Kent Lokantaları açmak istiyor. İşte projeyi düşünüp, uygulayan isim o. İBB’den Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel sekreterliğine geçiş yapan Murat Yazıcı, “Önceliği sosyal politikalar üretmek olan, halka dokunan, halkın elini bırakmayan bir anlayış ve sorumlulukla görevimizi yapacağız” diyor.

Trabzon’da bu sözleri eski il başkanı söyledi Trabzon’da bu sözleri eski il başkanı söyledi

“1977’de Trabzon Çaykara’da doğdum. İlk orta ve lise öğrenimimi Çaykara’da tamamladıktan sonra 1994’de İstanbul Üniversitesi Uluslararası ilişkiler bölümünden mezun oldum. Kamu yönetimi alanında yüksek lisans yaptım. Mezuniyet sonrası ilk görev yerim, Başbakanlık İstanbul birimi. İstanbul’dan Ankara’ya Başbakanlık’a geçiş yaptım. TİKA’da görev aldım. SGK’da destek hizmetleri başkanlığı ve başkan vekilliği dahil pek çok görevim oldu. Sonrasında Çalışma bakanlığında müşavirlikle devam eden bürokrasi hayatımda İstanbul’a dönüş vakti geldi. İstanbul’da okudum, güzel anılar biriktirdim. İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun, ‘Birlikte çalışalım’ teklifini kabul ederek, yeniden İstanbul’a döndüm. Burada üniversite okuduğum için İstanbul’un bendeki yeri ayrı ve özel. İBB’de 6 daire başkanlığından sorumlu genel sekreter yardımcılığı görevinde bulundum. Ardından Afet İşleri Daire Başkanlığı (AKOM)’a başkan oldum. Bu yılın Haziran ayından itibaren de Tekirdağ Belediyesi genel sekreteri olarak görev yapıyorum. Belediye başkanımız sayın Dr. Candan Yüceer’in daveti ile burada çalışmaya başladık. Halkımız, bize verdiği yetkiyle halkımızın menfaatine hizmet üreteceğiz. Anlayışımız budur.”


Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Murat Yazıcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer ile birlikte şehrin en acil sorunlarını çözümü için hemen sahaya indiklerini ve dur durak bilmeden çalışacaklarını söylüyor:
“ Tekirdağ, İstanbul gibi şehircilik anlamında önde olan bir kent değil. Sayın belediye başkanımla birlikte şehre önce vizyon katacağız. O vizyon şehrimizin çehresini değiştirecek. Öncelikle sorunların doğru tespitini yapıyoruz. İlk hedefimiz, estetik açıdan çevre düzenlemeleri politikaları, sosyal donatı açısından zengin bir büyükşehir. Tarım ve turizm potansiyeliyle muazzam bir kentten bahsediyoruz. Bu alanlarda ilçe belediyelerle el ele verip büyük Tekirdağ’ı ortaya çıkarmamız gerekiyor. Çorlu, Çerkezköy gibi sanayi bölgeleri, Malkara, Hayrabolu gibi tarım bölgeleri, Şarköy gibi turizm destinasyonu, Süleymanpaşa gibi merkez bir ilçemizin varlığı, tarım havzaları, pirinçten, üzüme kadar yüzlerce meyve sebzeyi yetiştiren bereketli topraklarıyla Tekirdağ, az bilinen ama bundan sonra model belediyeciliğiyle çok bilinecek bir kent haline gelecek.”  


“Başbakanlık benim için okuldu”
Genel sekreter Murat Yazıcı, kamu yönetiminde Başbakanlık gibi bürokrasinin en tepe noktasında, İBB gibi belediyecilik çalışmalarının en zor alanlarında çalıştı. Aldığı her işi zamanından önce ve olması gerektiği gibi teslim etti. Bunun yanında kendisine ait pek çok projeyi de hayata geçirdi ve o projeler bugün çoğu belediyelerde uygulanmak isteniyor:
“Başbakanlık benim için okuldu. Memuriyete ait ne öğrendiysem orada öğrendim. Çalıştığım diğer kamu kurumlarının da farklı iş yapma tarzları ve gereklilikleri vardı. Merkezi yönetim daha köşelidir. Yerel yönetimler ihtiyaçtan ötürü ve vatandaşın hizmet beklentisi de olduğundan hızlı ve değişken bir yapıya sahiptir. Yerelde vatandaşın lehine yorumlar olur. Belediyeler vatandaşın lehine bazı mevzuatları esnetir. Merkezi ve yerel yönetimde bulunmuş bir bürokrat olarak iki farklı Murat Yazıcı’dan bahsedebilirim. Merkezde daha sert, planlı programlı ve de köşeli, yerelde daha esnek bir bürokrat. TİKA ve belediyelerdeki görevlerimde daha mutlu oldum. Çünkü insana dokunmak ve daha hızlı geri dönüşlerle olumlu-olumsuz duyguları hissetme şansım oldu. 
İBB’nin arkasındaki akıl
Murat Yazıcı, İBB’deki görev sürecinin kendisi adına öğretici, vatandaş adına fayda temelli olmasından dolayı mutlu olduğunun altını çiziyor:
“Başkanımız Ekrem İmamoğlu, vatandaşın lehine olmayan, ona dokunmayan hiçbir projeye yakın durmaz. Benim yapım da öyle. İstanbul’da büyük bir üniversite öğrencisi potansiyeli var. Kredi Yurtlar Kurumu ve  özel yurtların buna yetişmesi zor. Hemen öğrenci yurtlarımızı inşa ettik, oralar binlerce öğrencimize yuva oldu. Bu yurtların önemi daha da arttı. Şu an İstanbul’a ev kiraları Anadolu’dan gelen bir öğrenci için karşılanamayacak düzeyde. Bizim yurtlarımız onlara merhem oldu, olmaya da devam ediyor. En son 6 bin yatak kapasitesine ulaşmıştık. Sadece yatak kapasitesi ile değil fiyatları ve imkanları itibariyle de yurtları çok önemli bir yere getirdik. Fiyatlar, ulaşılabilir düzeyde; yemek dahil 1950 Tl. Odalar ferah, yemekler güzel. Ders çalışma alanlarından, spor salonları ve müzik odalarına kadar özenle planladık. Bu yurtların projelendirmesi ve hayata geçirilmesi bürokratların işi olsa da Büyükşehir Belediye Başkanım Ekrem İmamoğlu’nun bize verdiği destek olmasaydı yine olmazdı. Onun insana dokunan belediyecilik anlayışıyla biz projelerimizi bir bir hayata geçirdik.
Kent Lokantaları Örnek Oldu
“Bir başka hizmetimiz kent lokantası. Buralarda vatandaşın sağlıklı yemeğe uygun fiyatla ulaşmasını sağladık. Her gün 10 bine yakın dar gelirli vatandaşımız yemek yiyor. Bu tesisleri kadın istihdamı oluşturarak açtık. Türkiye’de model oldu, yabancı basın bile bu modeli yayın organlarında işledi. Kaçak yapılaşma yine benim üstlendiğim en zor görevlerden biri oldu. Üsküdar Meydanından, Büyükçekmece, Sarayburnu’nda, Kadıköy, Beşiktaş’a kadar halkın kullanımında olması gereken bir çok noktayı halka teslim ettik. Kaçak yapıyı yıkarak bu alanları kamunun, yani vatandaşın özgürce kullanımına sunduk. Özellikle Üsküdar’ın altını çizmek istiyorum. Salacak’taki kötü görüntüler ortadan kaldırıldı. Zor işlerdir; vatandaşın lehine iş yapıyorsun ve rantı kesilenler sana cephe almış. Mahkemelerde yaşadığımız sıkıntıları anlatsak kitap olur. Tek üzüldüğüm kolluk kuvvetleriyle karşı karşıya gelmekti. Böyle bir ortamda kamunun senin yanında olmasını bekliyorsun. O dönemde biz, kolluk ile omuz omuza o rantiyecilere karşı mücadele etmeliydik. Şimdi ne oldu? Vatandaş 50 liraya çay içebiliyordu, artık 5 liraya çayını içebiliyor. Mezarlıklar ile ilgili sorunları ivedilikle çözdük. İBB’de önceki dönem Meclis bizde olmadığı için komisyonlarda bekletilen, gündeme alınmayan birçok sorunu çözemedik. Bizden önce yangın önlem amirliği vardı biz bunu müdürlük yapalım dedik. Çok önemli bir birim. Önceki dönemdeki meclis, 5 yılda bu önerimizi gündeme dahi almadı. Aslına bakınca, komisyonlarda uyutulan, bekletilen birçok önerimiz oldu ve hepsi de vatandaşın lehineydi. Şu anda böyle bir sorun yok, arkadaşlarımız bu dönemde daha çok hizmet üreteceklerdir.”
“Trabzonlunun Özgül Ağırlığı Vardır”
Son dönemlerde ‘her yerde Trabzonlular, Karadenizliler var’ eleştirileri gelince başkan Murat Yazıcı’ya bu durumu da sorduk. Trabzon’un en çok bürokrat üreten ilçesi Çaykaralı olduğu için bu eleştirinin sağduyulu olup olmadığını en güzel o anlatabilir diye düşündük:
“Karadenizli bürokratların çok fazla olduğuna dair görüşler abartıdır. Genel olarak Karadeniz’de ekonomik değer yaratmakla ilgili genel sıkıntı var. Doğup büyüdüğüm Çaykara’da durum daha da vahim. Orada tek bir şansınız var; okumak. Ya da iş hayatına girecek, iş insanı olacaksınız. Karadeniz’in yüksek ilçeleri hep böyle; okumuş bürokratı çok. İş dünyasına sanayici ve üretici olarak hatırı sayılır anlamda insan yetiştirmiş. Bir de zeki ve çalışkanlık işin içine girince her yerde Karadenizliler var gibi görünüyor. Hemşehrilerimizin özgül ağırlığı fazla ve hepsinin ülküsü hiç kimseyi ayırmadan memlekete hizmet etmek. Bürokratlarımız, sorumluluk almak- karar verme noktasında daha cesurlar. Bazı yerlerde sayı olarak Karadenizliler azdır ama özgül ağırlığı fazladır.”
“Trabzon, Kamu Yatırımlarından Pay Alamıyor”
Başkan Yazıcı’nın anne ve babası Trabzon Çaykara’da yaşıyor. Hatta babası Çaykara’da esnaflığa devam ediyor. Trabzon’a indiğinde eğer maç yoksa önce Çaykara’ya gider, sonra Trabzonspor maçına:
“Babam, 75 yaşında Çaykara’nın en eski berberlerinden Cemal Yazıcı. Hala orada, işini düzgün yapmaya çalışır. Annem babam Çaykara’yı hiç bırakmadılar. Babam gün ışığında evde duramaz. Eşe dosta çay ısmarlayacak, sohbet muhabbet edecek. 17 yaşıma kadar Trabzon’da yaşadım. Her yaz mevsiminde evim, Sultan Murat. Yayla çocuğuyuz. Şimdi de gidersem eğer Trabzon’da maç yoksa anne-babamı görür, Sultan Murat’a çocukluğuma koşarım. Trabzonspor bizim ikinci evimiz, ailemiz. Şampiyonluk maçına kızım Bilge Yazıcı’yı da götürdüm. Trabzonspor maçları ve Sultan Murat Yaylası bana çocukluğumun tüm anılarını hatırlatıyor.
Trabzon’a gittiğimde belediyeci bürokrat olarak şehre alıcı gözle bakarım. Kamuda hep bizden insanlar var diyorlar ama kamu yatırımlarından çok fazla yararlandığımızı söyleyemeyeceğim. Yıllardır demiryolunu konuşuyoruz, tek bir ray döşenmedi. Tekirdağ’ın, karayolu, havayolu, lojistik avantajları, bunun yanında hem İstanbul’a hem de Avrupa’ya yakınlığıyla Trabzon’a göre artıları var. Sanayici için cazip şehir.” 
Kimdir?
1977 Çaykara doğumlu. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Mezunu, Türkiye ve Orta-Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE)’de Kamu yönetimi yüksek lisansı yaptı. Başbakanlık bürokratlığı yaptı. TİKA, SGK gibi kurumlarda üst düzey görevler aldı. 2019-2024 arasında İBB’de Genel Sekreter Yardımcılığı ve AKOM Başkanlığı yaptı. 2024 Haziran ayında Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi genel sekreterlik görevine atandı. Evli, 1 çocuk babası.

Muhabir: AYTEKİN AKAY