Trabzon Kadın Platformu adına konuşma yapan Hatice Gülpınar şu ifadeleri kullandı:
"Her bir kadın ve çocuk için tüm sokakları öfkemizle doldurmaya hazırız"
"ÖFKELİYİZ, İSYANDAYIZ, GÜVENDE DEĞİLİZ! Bugün öfkemizle, isyanımızla, can güvenliğimizin olmadığı bir düzenin sonuçlarıyla buradayız.
Bugün yine katilleri, tecavüzcüleri, tacizcileri koruyan, aklayan ve cezasızlık politikalarıyla ödüllendiren AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı, çocuk düşmanı politikalarına karşı yine sokaklardayız. Uygulanmayan yasalarla, cezalarla cesaret bulan failler yaşamlarımıza göz dikmeye devam ederken binlerce suçluyu çıkardığı uyduruk aflarla sokağa salan AKP ve onun iktidar ortaklarına karşı yaşamı savunmaya devam ediyoruz. Kentlerin güvenli sokaklarını biz kadınlar sağlayacağız. Haklarımızı geri almak için her gün, her an direnmeye ve mücadele etmeye devam ederken, dinci, gerici ve faşist çetelerle sarmaladığınız her alanı geri alacağız. Her bir kadın ve çocuk için tüm sokakları öfkemizle doldurmaya hazırız."
"Narin Güran için verilen araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi"
"Bir kişi daha eksilmek istemediğimiz için, hayatlarımızdan endişe duymadan özgürce yaşamak istediğimiz için hep bu sokaklarda olduk. Bugün acımız, öfkemiz taze! 4 gün önce, bu ülkenin karşılaştığı en korkunç günlerden biri daha yaşandı. Bu ülkede dört gün önce iki kadın göz göre göre vahşice katledildi. Bu ülkede aynı tarihte bir kadın iki saldırgan tarafından sokak ortasında taciz edildi. Bu ülkede, katledilen Narin Güran için verilen araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bu ülkede erkek devlet şiddeti, kadınlara, çocuklara, LGBTI+lara, kendinden olmayanlara nefes aldırmıyor. Bu ülkede erkek devlet eliyle, iktidarın yaşama düşman politikalarıyla, hırsızlar, uyuşturucu baronları, çeteler, mafyalar hüküm sürüyor. Kahrolması gereken çürümüş düzenleri, katledilen kadınların, kaybedilen çocukların bedenleri üzerinden yükseliyor!"
"Çocuklar öldürülürken araştırılmasına engel olan iktidarınız tarafından katledildi"
"Semih Çelik isimli erkek, 4 gün önce İstanbul'da yaklaşık 1 saat içinde iki kadını katletti. Daha 19 yaşındaki Ayşegül Halil ve İkbal Uzuner, kadınlara nefret kusan, kadın katliamlarına ön açan, 'nasılsa devlet iyi hal ya da tahrik indirimi yapar' sözünün rahatça kurulabildiği bu düzenin bir parçası olan bir erkek tarafından katledildi.
Ayşegül Halil ve İkbal Uzuner sadece katil Semih Çelik tarafından değil, cezasızlıkla faillere ödül veren erkek yargı tarafından, kutsal aile yalanlarıyla kadını her alandan alıkoymak isteyenler tarafından, kadın düşmanı politikaları bir bayrak gibi taşıyan erkek devlet tarafından, sırtı sıvazlanan eril tahakküm tarafından, çocuklar öldürülürken araştırılmasına engel olan iktidarınız tarafından katledildi."
"Bu erkek yargı taciz faillerini de sokağa tekrar bırakacak"
"Bir gün içinde değil birkaç saat içinde yaşananlar bu çürümüş, katliamcı düzenin en büyük göstergesidir. Aynı günlerde bir kadın sokakta yürürken iki erkek tarafından taciz edildi. Dakikalarca süren tacizde saldırganlar önce elini kolunu sallayarak gitti. Gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Sosyal medya baskısı ile tekrar gözaltına alınan saldırganlar, ses çıkarılmamış olsaydı bugün sokakta dolaşmaya devam edecekti. Ama biliyoruz, bu erkek yargı bir süre sonra çetelere, katillere, mafyalara yaptığı gibi taciz faillerini de sokağa tekrar bırakacak. Kadınların katillerini koruyanlar, çocukların katliamı araştırılmasın isteyenler, faillerin yanında işbirlikçi olarak yer almaktan vazgeçmeyecek. Biz de bu çürümüş düzeninizle, erkek devlet şiddetinizle mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Kadınların yaşamlarını kıskaca alarak, yok ederek kurduğunuz zalim iktidarınız yıkılana dek vazgeçmeyeceğiz!"
" Trabzonlu kadınlar olarak bu öfke ve isyanla karşınızda durmaya devam edeceğiz"
"Daha bu haberlerle yeni karşılaşmışken bir kadının daha Mezitli'de katledildiğini öğrendik. Sonay Öztürk Aslan, Uğur Araç isimli bir erkek tarafından katledildi. Fatma Özdemir bugün Tekirdağ'da çay bahçesinde otururken silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Tecavüze uğrayan günlerdir yoğun bakımda olan 2 yaşındaki Sıla bebek bugün hayatını kaybetti. Maalesef ülkemizde kadın, çocuk, doğa ve hayvan katliamları yaşanıyor. Ne kadınların, ne çocukların, ne doğanın, ne sokak hayvanlarının yaşam hakkı güvencede değil. Tesadüfen yaşadığımız bu ülkede erkek şiddeti her gün aramızdan bir kadını alırken susmayacağız, vazgeçmeyeceğiz. Bizler, katledilen kadınların adını, çocukların adını bir an bile dilimizden düşürmeden, kendimizi çocuklarımızı, yaylalarımızı, suyumuzu, toprağımızı, sokak hayvanlarımızı korumak adına, yaşamı korumak adına Trabzonlu kadınlar olarak bu öfke ve isyanla karşınızda durmaya devam edeceğiz.Cinayet mahalli haline gelmiş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüklerimiz, haklarımız için yakanızda olmaya devam edeceğiz. Uygulamadığınız yasalar yüzünden, istismarı aklayan, katilleri öven düzeniniz yüzünden, kana bulanmış ellerinizle tutunduğunuz koltuklarınız yüzünden hayatta olmayan her bir kadın, her bir çocuk için size dünyayı dar edecek olanlar bizleriz!
Katlinde payınız olan kadınların ve çocukların yaşayamadığı her dakikası için düzeninize bir darbe daha vuracağız.
Mücadelemiz özgürce yaşadığımız, sokaklarda güvenle yürüyebildiğimiz, evlerden, iş yerlerinden, kampüslerden tacizcileri, katilleri yok edeceğimiz, erkek devletinizi alaşağı edeceğimiz güne kadar sürecek. YAŞASIN MÜCADELEMİZ! YAŞASIN KADIN DAYANIŞMAMIZ!"