Her geçen gün zaman daralıyor, seçim yaklaşıyor. Bu yüzden kulisler çok hareketli. Gerçekten aday olamayacağını bildiği halde ille de kendini aday adayı gösterme çabaları bazılarında bir hayli yoğunlaştığına göre seçim sathına çoktan girildi.
Görevinden istifa etme dedikoduları, ona buna “aday olacağım” diye dillendirmeler, kulislerde “şu isim çok konuşuluyor” yazıları, göstermelik projeler, dünyayı ben kurtarabilirim çabaları ve düzenli olarak atılan cuma mesajları da ortalarda dolaşıyorsa seçim atmosferi çoktan oluştu demektir.
Delegeler bir bir aranıp kongreler yapılıyorsa, medyada Ankaralara kadar gözükecek haber çalışmaları varsa, her fotoğrafa girmeye çalışan bürokratlar çoğaldıysa, dernek ziyaretleri, memleket geceleri yapılıyorsa zemin iyice hazır demektir.
Şimdi sıra doğru adayı bulmaya geldi. Hem partiler için, hem de seçmen için en zoru da bu olsa gerek. Hangi sıradan olacak, hangi bölgeden gösterilecek, hangi dengeler mutlaka gözetilecek, seçmeni sandığa mutlaka götürebilecek, peşinden büyük bir rüzgâr estirecek adaylar bulmak bu seçim epey zor olacaktır.
Her seçim zor ama bu seçim herkes için dönüm noktası olacaktır. Bu seçimin kaybedeni hangi taraf olursa olsun, kaybeden için bu sefer koltukların değişecek olduğunun kanaatindeyim.
O yüzden geçmiş seçimleri unutun derim. Bu seçim çok farklı olacak. Seçime etki eden etkenler şimdiden kılı kırk yararak elden geçiriliyor. En başta EYT, asgari ücret ve enflasyon bu seçimin belirleyici en önemli etkenleri arasındadır.
Altılı masanın adayı ve illerin hangi bölgelerinde hangi partilerin birbirlerine nasıl destek vereceği çok önemlidir. Son güne kadar seçmen vaatlere bakacaktır, o yüzden söylemler ve son sözler de çok etkilidir. Geçmiş seçimlerde son akşamda söylenilen sözlerin, seçmen üzerinde nasıl olumlu ya da olumsuz bir etki oluşturulduğu da hafızalardadır.
Hangi parti nasıl bir profilde aday gösterir bilmem ama bu seçimde seçmen, partiden ziyade adaylara daha çok dikkat edeceğikesindir. Kiminle konuşuyorsam çoğunluk eski oy verdiği partiye bir daha oy verebilmesi için partilerin adaylarını kesinlikle yenilemesini gerektiğinisöylemektedir.
Alışılagelmişin dışında bir seçim bizi bekliyor. Ekrem İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olma durumu siyasette kartları yeniden kardı. Ne olursa olsun bu karar vicdanlarda yara açmıştır. Bu karar, demokrasiye vurulmuş bir darbedir. Seçimle gelenin seçimle gitmesi gerektiğini demokrasiye bir nebze de olsa inancı olan herkes biliyor artık. Bu karar sonucu yeniden 6’lı masa ve iktidar yeni planlar yapacaktır.
İktidar ya yola devam diyecek ya da kenara çekilip muhalefete koltuğu devredecek. Her ikisi için de her iki durum çok zor. Benim görüşüm bu saatten sonra hiçbir şey kolay olmayacak. Şu dönemde seçim için verilen her taviz, sonrası için yine bizden kat kat çıkacak. Öyle pembe tablolar çizmeye gerek yok. Bence zor günleri geride bıraktık şimdi daha zor günler bizleri bekliyor.
Bu zorlu süreçte daha çok çalışarak ve birbirimize daha çok kenetlenerek çıkacağız. Herkes yaşananları çok iyi bir şekilde görüyor. Algı yapmaya ve gerçekleri göz ardı etmeye gerek yok. Artık herkes iş yapanla şov yapanı ayırt edebiliyor. Seçmen kararını ona göre verecektir. İnşallah kazanan memleket olur. Sağlıcakla kalın.