AMAÇLARI SORGULADI
Yaycı, söz konusu ayinin arkasında yatan amaçları sorguladı ve Türkiye'nin egemenlik haklarına yönelik bir tehdit olarak değerlendirdi. Yaycı, “Bu ayin, dini bir etkinlik olarak gösterilmeye çalışılsa da, aslında Türkiye’ye yönelik bir siyasi mesaj içeriyor. Bu tür girişimlerin Karadeniz bölgesinde yaratabileceği olumsuz etkiler ve diplomatik sonuçlar göz ardı edilmemelidir” dedi. Yaycı,  Türkiye’nin milli menfaatlerine vurgu yaparak, ayinin iptal edilmesinin gerekliliğini dile getirdi. Bu tür dini etkinliklerin uluslararası arenada nasıl yankı bulabileceğine de dikkat çeken Yaycı, Türkiye'nin bu konuda kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade etti. Yaycı, "Bu ayin, dini bir etkinlik olarak gösterilmeye çalışılsa da, aslında Türkiye’ye yönelik bir siyasi mesaj içeriyor. Bu tür girişimlerin Karadeniz bölgesinde yaratabileceği olumsuz etkiler ve diplomatik sonuçlar göz ardı edilmemelidir. Trabzon giderse Türkiye gider. Trabzon, Türkiye'nin omurgasıdır” ifadesini kullandı.
SÜMELA ÖREN YERİDİR
Yaycı, Trabzon’un kadim bir Türk şehri olduğunu vurguladı ve bu tarihi gerçeğin çeşitli propagandalarla çarpıtılmaya çalışıldığını belirtti. “Trabzon, Tiberanlar tarafından kurulmuş kadim bir şehirdir. Yunanlıların sahip çıkmaya çalıştığı tezler yanlıştır. Trabzon, tarih boyunca Türk şehri olarak kalmıştır” diye konuştu. Yaycı, Trabzon’un tarihi boyunca birçok stratejik önem taşıdığını ve Büyük İskender’in sefernamelerinde bile bölgenin savaşmadan geçildiğini belirtti. Sümela Manastırı’nın aslında bir ören yeri olduğunu ve dini bir etkinlik alanı olarak kullanılmaması gerektiğini belirten Yaycı, şöyle devam etti: “Sümela Manastırı, 1921’den sonra müze olmuştur. 2010 yılında başlatılan dinler arası diyalog projeleri çerçevesinde FETÖ projesidir. Ancak bu tür girişimler, Türkiye’nin milli menfaatlerine zarar vermektedir.”
DİKKATLİ OLMALIYIZ
Yaycı, Patrikhanenin düzenlediği bu tür ayinlerin Cumhuriyet’in yasalarına meydan okuma anlamı taşıdığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ayin, dini bir etkinlik değil, Lozan Anlaşması’na meydan okumaktır. Patrikhanenin İstanbul dışındaki bu tür etkinlikleri, Türkiye’nin egemenlik haklarına yönelik bir tehdit oluşturmaktadır. Trabzon, İstanbul değildir ve burada Patrikhanenin etkinlik düzenlemesi doğru değildir.” dedi. "Yaycı, Yunanistan’ın Trabzon’a yönelik Pontus propagandasını eleştirerek, “Yunanistan, 1980’li yıllardan itibaren Trabzon’da Pontus faaliyetlerini fonlamaya başlamıştır. Bu faaliyetlerin amacı, Trabzon’u Yunanistan’ın bir parçası gibi göstermektir. Yunanistan’ın ders kitaplarında Trabzon’un Yunan toprağı olarak gösterilmesi de bu propagandanın bir parçasıdır” dedi. Yaycı, Trabzon’un Türkiye için stratejik önemine dikkat çekerek, “Trabzon, devletine ve milletine bağlı bir Türk ve Müslüman şehridir. Bu şehirde yürütülen Pontus faaliyetleri, Türkiye’nin milli bütünlüğüne zarar vermektedir” dedi. Sümela Manastırı’ndaki ayinle ilgili olarak daha detaylı açıklamalarda bulunan Yaycı, Türkiye’nin bu tür girişimlere karşı dikkatli olması gerektiğini bir kez daha vurguladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ