Prof. Dr. Köksal, alerjik rinitin burun mukozasının iltihaplanması, astımın ise bronşların daralması ile karakterize olduğunu ve bu iki durumun sıkça birlikte görülebildiğini ifade etti. "Alerjik rinit ve astım, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler ve bozar" diyerek, bu hastalıkların mevsimsel olarak bahar ve yaz aylarında polenlerin havada yoğun olduğu dönemlerde daha şiddetli hale geldiğini söyledi.
"Bağışıklık Sistemi Poleni Tehdit Olarak Algılar"
Prof. Dr. Köksal, bu hastalıkların temel nedeninin bağışıklık sisteminin polenleri zararlı bir tehdit olarak algılaması olduğunu açıkladı. Polenlerin bitki kaynaklı havada dolaşan protein tabanlı bileşikler olduğunu belirten Köksal, bu bileşiklere maruz kaldığında vücutta histamin ve lökotrien gibi kimyasal maddelerin salgılandığını ve bunun inflamatuar bir yanıt oluşturduğunu söyledi. Ayrıca, genetik yatkınlık, hava kirliliği ve sigara dumanı gibi çevresel faktörlerin de hastalığın gelişiminde rol oynadığını vurguladı.
"Alerjenlerden Kaçınmak En Önemli Tedavi Yöntemidir"
Mevsimsel alerjik rinit ve astımın tedavisinde alerjenlerden kaçınmanın temel bir prensip olduğunu belirten Prof. Dr. Köksal, polen seviyelerinin yüksek olduğu dönemde dışarı çıkmamak, pencere ve kapıları kapalı tutmak, hava filtreleri kullanmak gibi önlemler almanın faydalı olacağını söyledi. İlaç tedavisinde antihistaminikler, kortikosteroid burun spreyleri ve lökotrien reseptör antagonistlerinin kullanıldığını belirten Köksal, astım tedavisinde inhale kortikosteroidler, bronkodilatörler ve alerjen immünoterapisi (aşı tedavisi) önerdi. Şiddetli vakalarda biyolojik ajanlar gibi ileri tedavi seçeneklerinin de mevcut olduğunu açıkladı. Ayrıca, düzenli doktor kontrolleri ve bireysel tedavi planlarının büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
