Bahçeli, Ziya Gökalp Sempozyumunda Konuştu
Bahçeli, Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen **“Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu”**nda bir konuşma yaptı. Konuşmasında Türk düşünce dünyasına katkı sunan isimleri anarak, topluma fikirleriyle ışık tutmuş değerleri hatırlamanın önemine dikkat çekti:
“Türklüğün yaşaması ve varoluş onuruna hizmet etmiş büyüklerimizi rahmetle anıyor, hayatta olanlara şükranlarımızı sunuyoruz.”
“Bilmek ve Tanımak Yolunda İlerlemeliyiz”
Bahçeli, toplumun bilgiye ve tanımaya olan ihtiyacına değinerek, “İnsanoğlu bildiğinin dünyasıdır, bilmediğinin ise düşmanıdır. Bilginin davetkar yolunda ilerlemek, bizim en büyük görevimizdir” ifadelerini kullandı. Ziya Gökalp’in fikirlerinin topluma yansıtılmasının önemini vurgulayan Bahçeli, Gökalp'in Osmanlı'nın çöküş döneminde verdiği mücadeleyi överek şunları söyledi:
“Hapishane köşeleri, sürgün yılları, haksız eleştiriler merhum Gökalp'i davasından vazgeçirememiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilhamının arka planındaki kahraman odur.”
“Kürtleri Sevmeyen Türk Değildir”
Bahçeli, konuşmasında Türk-Kürt ilişkilerine yönelik önemli bir mesaj verdi:
“Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa, Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa, Kürt değildir. Bin yıllık ortak tarihimiz var, bugün ortak tehditlerle karşı karşıyayız.”
Bahçeli, milletin sadece coğrafi bir kavram olmadığını belirterek, milletin dil ve kültürel birlik üzerine kurulduğunu ifade etti.
Milli Mücadelede “İkinci Ergenekon” Vurgusu
Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü “Bozkurt” olarak tanımlayarak, milli mücadeleyi “İkinci Ergenekon Süreci” olarak nitelendirdi. Ayrıca, Ziya Gökalp’in, Türk milletinin vicdanını, dilini ve töresini sosyolojik bir disiplinle analiz ederek köksüz düşüncelere karşı durduğunu belirtti.
Bu konuşma, Türk ve Kürt halklarının birliğine yönelik güçlü bir mesaj olarak değerlendirilirken, Bahçeli’nin açıklamaları toplumsal dayanışmanın önemine dikkat çekiyor.