Nuhoğlu, “Belediyeler olarak artık, 1 yıllık, 5 yıllık değil, 50-100 yıllık imar planları yapmalıyız. Güçlenmemiz lazım. Eski alışkanlıklarımızı düzeltmeliyiz. İmar affını kesinlikle tasvip etmiyorum” dedi.

DEVLETİMİZ HEP BÖLGEDE

Ülkemizde son yüzyılın en büyük depremi oldu. Dünyada bu zamana kadar bu büyüklükte artarda iki deprem yaşanmadı. Yaşanmadan anlaşılmaz. Muhalefet de ülkemizin gerçeklerini hiçbir zaman yaşamadı. Birilerinin çuvalının içine girdiler, o çuvalın içinde debelleşiyorlar. Depremi etkileyen 11 ilde insanların psikolojileri de bozuldu. Devletimiz deprem afetinin ilk gününden ardından bölgedeydi. Çarşıbaşı Belediyesi olarak depremin ilk gününde biz de 7 TIR deprem bölgesine gönderdik. Ülkemiz tümüyle deprem bölgesindeydi. Çarşıbaşı Kaymakamlığı ve Belediyesi olarak vatandaşlarımız tarafından bizlere ulaştırılan yardımları anında bölgeye sevk ettik. Devletimiz hep ordaydı var olmaya da devam ediyor. Hızlı bir şekilde yaraları sarıyoruz.

TRABZON ÇİMENTO

Trabzon insanı ülkemizin çimentosudur. Her zaman elini vicdanına koyarak yardım etmiş ve etmeye de devam ediyor. Trabzon ilk andan itibaren ayağa kalktı. Vatandaşlarımız evlerinde olan malzemeleri hiç tereddüt etmeden depremzede kardeşlerimize göndermek için bizlere getirdi. Yaşlı bir teyzemiz sırtına yüklediği odunu getirdi. Yaşlı bir amcamız sırtındaki montu hiç düşünmeden çıkarttı verdi. Trabzon insanı her yerde olmuştur. ‘Bize her yer Trabzon’ sözünü 11 ilde hissettirdik. Allah hepsinden razı olsun. Valimiz İsmail Ustaoğlu’nun koordinesinde hızlı bir şekilde organize olarak bugüne kadar 52 TIR’ı deprem bölgesine ulaştırdık.

SEFERBER OLDUK

Depremin ilk gününde Mehmet, Onur ve İsmail Kobya, Hüseyin Yılmaz, Muammer Şahin, Hasan Kaya, Ali Kaya, Muharrem Yüksek’e özellikle teşekkür ediyorum. Hiçbir ücret talep etmeden tüm TIR’larını bize tahsis ettiler. İlk gün, acil olarak, su, gıda, battaniye ve giyisi gönderdik. 7 TIR Sıfır battaniye, su, TIR gıda, kömür ve giyisileri her birini ayrı ayrı TIR’lara yükleyerek gönderdik. Sonraki günlerde talep doğrultusunda odun ve kömürü deprem bölgesine sevk ettik. Ekmek, tüp, soba, un gönderdik. Türkiye’mizin birlikteliğine fitne, fesat sokma peşinde olmaktan kendilerini alıkoymayanlar…

Bizler Çarşıbaşı halkı olarak depremde hayatını kaybeden, yuvalarını kaybetmiş acı içinde olan vatandaşlarımıza ilçemiz adına Çarşıbaşı Kaymakamlığı ve Çarşıbaşı Belediyesi Koordinasyonunda ilçemiz gazi ilkokulu ve eski belediye düğün salonumuz da sizlerden gelen yardımları ivedilikle tasnif ederek Gıda, Su, Temizlik Malzemesi, Battaniye, Kıyafet, Kömür, Odun, Soba ve Ekmekten oluşan toplamda 52 tırın Afet Bölgesi olan 11 İlimize vatandaşlarımızın gayretleri ile gönderilmiştir.

Deprem Bölgesine yapılan Yardım kampanyası boyunca nakliye ve malzeme alımı konusunda  bizlerden desteklerini esirgemeyen;

Koptur Ailesi; Mehmet Kobya, İsmail Kobya ve Onur Kobya’ya

Marko Balıkçılık; Hüseyin Yılmaz’a

Hacı Yusuf Balıkçılık; Muharrem Yüksek’e

Burak Balıkçılık; Yusuf Kaya ve Erkan Kaya’ya

Ulucan Balıkçılık; Hasan Remzi Kaya ve Çetin Kaya’ya

Karahasanoğlu Balıkçılık; Ali Kaya’ya

Şahin Balıkçılık; Muhammet Şahin’e

Bilal Kaptan; Mehmet Bozoklu ve Ahmet Bozoklu’ya

Yılmaz Balıkçılık, Resul Yılmaz ve Ahmet Yılmaz’a

Seçkin Balıkçılık; Seçkin Terzi’ye

Çarşıbaşı Dernekler Federasyonu,

Çarşıbaşı Muhtarlar Derneği’ne

Çarşıbaşı MYO ve Fakülte Yaptırma, Yaşatma Derneği’ne

Geleneksel Çarşıbaşı Keşanı Koruma ve Yaşatma Derneği’ne

Çarşıbaşı Kültür ve Hizmet Derneği’ne

Çarşıbaşı Kültür ve Sosyal Hizmet Derneği’ne

Çarşıbaşı Şehit Aileleri ve Yardımlaşma Derneği’ne

Çarşıbaşı Belediye Spor Kulübü’ne

Çarşıbaşı İskofya Spor Kulübü’ne

Çarşıbaşı İskefiye Spor Kulübü’ne

Teşekkür Ederiz.

VATANDAŞ EVİNİ AÇTI

İlçemizde yaklaşık 300 kişiyi misafir ediyoruz. Gıda, yakacak, giyecek, internet ve ulaşım ihtiyaçlarını kaymakam bey ile organize şekilde karşılıyoruz. Vatandaşlarımız evini açtı.

GÜÇLENDİRME YAPMADAN RUHSAT YOK

İlçemizde bir kentsel dönüşüm projemiz var. Vatandaşlarımızın çoğu kentsel dönüşüme karşıydı. Birinci etap, ikinci etap ve üçüncü etap olarak devam ediyor. Birinci etap çalışmasını yapacaktık. Şu anda ülkemizde olağanüstü bir durum söz konusu. Öncelik deprem bölgesi şu anda. İlçemizde binaların çoğu eski bina. Vatandaşlarımızdan da rica ediyorum. Binaların üstüne kat atmak için ruhsat istemesinler. Bunu aileleri ve çocukları için istemesinler. Ek kat atılması için güçlendirmeler yapılmadan ruhsat vermeyeceğim. Binalardan karot alıp çalışmalar yapıldıktan sonra binalara kat izni verilmeyecek. Ülkemizde de bunlara dikkat edilmesi gerekir. Bataklıklara, ırmak kenarlarına ev yapılıyor. Bunlara artık son verilmeli. Göreve ilk geldiğimizde kentsel dönüşüm için 175 milyon TL harcayıp 176 daire yıkacaktık. Şu anda belirlenen evler var.

ÜMİTLER BİTMEDİ

Milli birlik ve beraberlik ruhu ile kenetlenmemiz lazım. Birbirimize şifa olmamız gereken alacakaranlık bir dönemdeyiz. Yara bere içindeyiz. Ama mutlaka iyileşeceğiz. Kırık dökük haldeyiz. Ama muhakkak düzeleceğiz. Manevi bir imtiyaz ama alnımızın akıyla bu imtihandan çıkacağız inşallah. Hayr ve şerrin Allah’tan geldiğine iman ediyoruz. Duanın itimatı ile dayanışmanın imkanıyla, devletin idaresiyle ve milletin irfanıyla bu zor günlerden kurtulacağız. Bunu da aşmak mecburiyetindeyiz. Sarsıldık ama düşmeyeceğiz. İnsanlarımızı kaybettik fakat milletçe kaybolmayacağız. Binalar üzerimize çöktü, fakat çareler tükenmedi, ümitler bitmedi, ışıklar sönmedi.

İMAR BARIŞINDAN VAZGEÇİLMELİ

Belediyeler olarak artık, 1 yıllık, 5 yıllık değil, 50-100 yıllık imar planları yapmalıyız. Güçlenmemiz lazım. Eski alışkanlıklarımızı düzeltmeliyiz. İmar affını kesinlikle tasvip etmiyorum. Devletimiz bunu vatandaşımız için yapıyor. Bir yerde durmamız lazım. Yapılan kaçak binalar imar affından ruhsatlanıyor. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüme parasını yatırıp imar affından faydalanıyor ve elektrik, su bağlatıyor. Bundan vazgeçilmeli.

FESTİVAL OLACAK MI?

İlçemizde her Ağustos’ta geleneksel Keşan, Balıkçılık ve Kültür Festivali düzenliyorduk. Deprem bölgesindeki vatandaşlar can derdindeyken bizim eğlence düzenlememiz yakışmaz. Ağustos’a biraz zaman var. O zamana kadar yaraları saracağımızı düşünüyorum. Depremzedeleri neşelendirmemiz, ruh hallerini düzeltmemiz de lazım. Deprem bölgesinden buraya gelen vatandaşlarımızı maçlara, etkinliklere, tiyatroya götürüyoruz. Az bir sallantıda deprem oldu diye korkuyorlar. Onların o ruh halinden kurtulması için de bir şeyler yapmak lazım. Ama şu anki ruh halimizle, birçok hazırlığı yapmış olduğumuz halde festivali yapmayı düşünmüyoruz.

GENÇLERE ÖZEL MERKEZ

İlçemizdeki Çok Amaçlı Gençlik Merkezi’nin (ÇAGEM) ihalesi önümüzdeki ay yapılacak. Tamamını hibe koşuluyla Gençlik ve Spor Bakanlığından aldık. Merkez açıldığı zaman gençlerimiz oraya gelecek. Gençlerimizi zararlı alışkanlıklardan korumak için çalışmalarımız var. İnşallah halk eğitimle, emekli öğretmenlerimizle beraber tiyatro ve folklor gibi etkinliklerle gençlerimizi burada bir arada tutup onları geleceğimize hazırlayacağız.

MİLLET BAHÇESİ YAPILACAK

Çarşıbaşı Millet Bahçesi’nin 73 milyona ihalesi yapıldı. Depremden dolayı şu anda değerlendirme aşamasında. Yeter ki depremin yaraları sarılsın. Elimizi vicdanımıza koyar, değerlendirmesini yapar bekleriz. Ancak ödeneği söz konusu olduğu için yapımına devam edilecek.

DENİZLE İÇ İÇEYİZ

Doğu Karadeniz bölgesi, doğayla denizin iç içe olduğu bakir bölgelerden bir tanesi. Çarşıbaşı sahilinde siyah doğal kum var. İnsanların arayıp da bulamadığı kumsallardan biri. Buraya teşvik sağlanması için tez hazırlatıyorum. Hemen yanı başımızda kalelerimiz var. Asırlar öncesinde yapılan Yoroz burnumuz var. Bunları kültür derneklerine, turizm rehberlerine kayıtları için çabalıyorum. Çarşıbaşı’nın Yavuz köyünde, Yeniköy’de, Şahinli’de, Büyükdere’de çok sayıda su değirmenlerimiz var. Bunları bile turizme açabiliriz. Elimizde keşan bezi var. Dünyanın her bir tarafına Çarşıbaşı’ndan gönderiliyor. Rize’de bu bez üretilmiyor. Biz üretiyoruz oraya gönderiyoruz. Coğrafi işaretini de aldık. Tescillendirdiğimiz bir ürünümüz keşan bezi. Şuan müthiş derece bir rağbet var. Onun için tur firmaları devamlı bize geliyor. Bunları arttırmamız lazım. Yaylalarımız var. Her yerde yaylalarımız var ama biz bunları henüz modernize edemedik. En büyük sıkıntımız zaten ülke olarak modernize olmak. Modernize bir şekilde ulaşımını yaptığımızda tesisler oluşuyor. Yeter ki yolu yapalım. Ondan sonra özel sektör gelip konaklama alanları oluşturabiliyor. Çok güzel şelalelerimiz de var. Bunların hepsini turizm rehberine katıp hem yerli hem yabancı turistleri buraya yönlendirmek istiyoruz. Belediye olarak sahilde 3 noktamız var. Mavi ve yeşil kamp alanları için ideal. Karavan park yapabileceğimiz 2 yerimiz var. İnşallah bunları yakın zamanda hayata geçireceğiz. Bulunmuş olduğumuz yer saklı bir cennet. 3 tane bungalov ev var. Denize sıfır, sahilde kahvaltınızı yapabileceğiniz bir yer.  Ayrıca deniz girebilirsiniz, balığınızı tutabilirsiniz, konaklayabilir, yemeğinizi yiyip eğlencenizi de yapabilirsiniz. Vatandaşımızın çoğu burayı bilmiyor. Aslında vatandaşlarımız şehrin doğusuna batısına gitseler çok güzel yerlerin olduğunu görecekler. Ayrıca ilçemizde başka bungalov ev çalışmaları da var.

AVRUPA AYARINDA

İlçe stadımızda tadilat çalışmaları bitti. Suni çime döndürüldü, tribünler yapıldı, spor salonu tamamen bakımdan geçirildi. Şuanda Çarşıbaşı Belediyespor’un Avrupa standartlarında çok güzel bir stadı var. A Milli takımın bile gelip antrenman yapabileceği seviyede bir yerimiz var. Gençlerimizin kullanımına açtık, gece gündüz oradalar.

VATANDAŞLARLA İÇ İÇEYİZ

İlk geldiğimiz günden beri vatandaşlarımızla iç içeyiz. Benim için gençler çok önemli. Sağlam, nitelikli bir kuşak yetiştirebilirsek hayata bakış açılarını değiştirebiliriz diye düşünüyorum. Belli bir yaştan sonraki insanların alışkanlıkları zor değiştiriliyor. Ama ceddimizin bize bıraktığı miras bu değil. Evimizdeki televizyon, bilgisayar bizi maalesef bizi alışkanlıklarımızdan örfümüzden bizi uzaklaştırdı. Kapı komşumuzu tanımıyoruz. Ama ben Çarşıbaşı’ndaki okullarda öğrencilerimize tiyatrosundan sinemasına, yurtdışı gezilerine kadar destek olmaya çalıştım. Çarşıbaşı’na her hafta her ay bir tiyatro grubu getirdim. Bazen okullarımızdan profesörleri getirip seminerler verdiriyoruz. Bunun haricinde her şey kadınlardan geçiyor. Maalesef erkeklerimiz veya büyüklerimiz kahvehanelere gidip zamanlarını geçirebiliyorlar. Ama bizim gibi küçük ilçelerde kadınlarımız kıvrılıp bir köşede oturmak zorunda kalıyor. Onlar için kadın evi kurduk. Kadınlarımız gelip çaylarını kahvelerini içip sohbetlerini edebiliyorlar. Kadınlar için; dini eğitim olsun, normal eğitim olsun, yaşayış biçimi olsun uzman ekipleri getirip onları bilgilendiriyoruz.

BAHATTİN BAŞTÜRK

Editör: TE Bilisim