“Trabzonspor U19 takımının Inter U19 ile oynadığı Avrupa maçında yaşanan bir olay, sadece spor sahalarının değil, milli duruşun da ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Maç öncesinde tribünlerde gururla açılan “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” pankartı, UEFA tarafından kaldırılmak istendi. Ancak o pankart yalnızca bir yazıdan ibaret değildi; bir milletin onurunu, köklerini, birlik ve beraberliğini temsil ediyordu.
Trabzonspor camiası, özellikle de gençleriyle gurur duyduğumuz U19 takımımız ve tribünleri dolduran taraftarlarımız, bu dayatmaya karşı dik bir duruş sergiledi. O pankart orada kalmalıydı; çünkü bu söz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere mirasıydı. Bu mirasa sahip çıkmak da her Türk vatandaşının olduğu gibi, Trabzonspor ailesinin de onur borcuydu.
“Ne Mutlu Türk’üm Diyene” ifadesi, ayrıştırıcı değil; birleştiricidir. Dil, din, ırk fark etmeksizin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını bir çatı altında toplayan, ortak bir aidiyet duygusu yaratan bir ifadedir. Bu sözün hedef alınması, aslında bu birlik ve beraberlik ruhunun hedef alınmasıdır.
Trabzonspor taraftarı bu baskıya boyun eğmeyerek yalnızca spor tarihinde değil, milli duruş tarihinde de örnek bir sayfa açmıştır. Gençlerimiz sahada ter dökerken, tribünlerdeki yürekler de aynı inançla mücadele vermiştir. Pankart kaldırılmadı, kaldırılmayacak! Çünkü bu duruş, sadece bir maçlık değil; nesilden nesile aktarılacak bir bilinçtir.
UEFA gibi uluslararası kuruluşlara buradan net bir mesaj verilmiştir: “Milli değerlerimize, tarihimize ve kimliğimize uzanan hiçbir el, bu topraklarda karşılıksız kalmaz.”
Teşekkürler Trabzonspor…
Teşekkürler yiğit gençler…
Teşekkürler o pankartı tutan eller…
Ve her şeyden önce…
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!
