1923’te ..Cumhuriyet kurulduğunda, Türkiye’de 544 hekim vardı. 1935’te 1625’e yükseldi. Atatürk 1937 meclis ”Nutkunda” Ankara ve Van’da hastane kurulmasını önerdi.
Bugün sadece Ankara Üniversitesi’nde beş bine yakın hekim ve öğretim üyesi var. Nereden… Nereye…
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ilk dekanı Tümgeneral Abdulkadir Noyan’dir.. 1945’de öğretime başladı. Tıp Fakültesi’ne bağlı İbn-i-Sina Hastanesi ...2000 yatakla hizmet vermektedir. Cebeci Eğitim ve AraştırmaHastanesi ile birlikte Yılda 400 bin poliklinik hastası.. 30 bin “acil hasta” kabul edilmekte. 20 bin “ameliyat “yapılmaktadır..
Ankara Üniversitesi.. Bünyesinde Toplam 5 bine yakın doktor, öğretim üyesi… Araştırma görevlisi var. İdari personel. Sözleşmeli personel.. İşçi olmak üzere 10 bine yakın personel görev yapıyor..
*
Prof.Dr. Arif İrfan Soykan. Gasroentoloji…Gölbaşı’nda 20 yıldan beri komşuyuz…Hasta ve hastane dışındaki en büyük hobisi ”Bahçe” işleri ile uğraşmaktır. Bizimde.” Midemizin” doktorudur.
19 Ocak Çarşamba günü…Sabah saatleri..”Endoskopi” ve Kolonoskobi” olmak için hastaneye gittik.. Eşim Meliha ile birlikte ameliyathanedeyiz.. Gözüm İrfan hocada..
Soru şu: Hasta için;hastane mi, doktor mu önemlidir. Her ikisi de önemlidir elbette.. Hastaların tercihi doktordan yana olduğunu düşünüyorum.
Benim içinde doktora olan güven esastır. Prof.Dr. İrfan Soykan hocamız, hem dost, hem de doktor olarak çok güvendiğim bir aile dostumuzdur.
Vefakâr, cefakâr sağlık ordusu… 7/24 görev başında. Doktorlar… Hemşireler. Narkoz doktoru. Diğer sağlık personeli..”Dur durak” bilmiyorlar. Sürekli görev başındalar..
İrfan hoca… Ameliyat masasında bana, yazın ekeceğimiz”sebzeleri ” anlatıyordu.
Gerisini hatırlamıyorum. Narkozun etkisi geçince. İrfan hoca ve ekibi başucumdaydı..”Domatesin faydaları” ile uyudum…”Sağlığını etkileyecek birşeyin yoktur” sesi ile uyandım…Hoca ve ekibine teşekkür ederim…İrfan hoca “ işinin delisi”7/24 saat hastanede…
*
Ankara’daki “İbiş kardeşlerin” başarıları.. Örnek davranış ve tutumlarını ..25 yıldan beri takıp ediyorum ..Ve bu başarıları takdir edilecek düzeydedir.
Hiç bir şaibeleri olmayan “örnek ailedir”. Kardeşlerden Dr. Sinan İbiş hem branşında; başarılı bir doktor, hem de “İbiş Şirketler Gurubunun” yöneticisi. Sosyal projeleri ve TV Programları ise her türlü takdirin üzerindedir. Bunun için ayrıca kutluyor ve tebrik ediyorum....
Kardeşlerin küçüğü ise Okan İbiş.. Turizm ve Kültür Bakanlığı’nda, parlak kariyeri ve üstün nitelikleri olan Genel Müdür.. Gelecek vadeden bir yetenektir.
“Abi”..Prof.Dr.Erkan İbiş. Ankara Üniversitesi’nde “İki dönem” rektörlük yaptı. Başarılarına başarı kattı. “Kanunda..Aynı üniversitede “Üçüncü dönem” atanma engeli var. Bu yüzden… Kamu GörevlileriEtik Kurulu’na üye seçildi. Ardından İstinye Üniversitesi’ne rektör olarak atandı. İsabetli ve yerinde bir atama.
Erkan hoca, bir olayın veya gelişmenin kavranmasında ve uygulanmasında dirayet gerektiren noktayı işin en hassas ayrıntısında kavrayan yönetim ustalığıyla dikkat çeken hekimdir.
Olayların yorumlanmasında makul olmanın disiplinini kullanır.
Ve o makul noktanın önemine işaret eden tasnif ve tarif mahareti ekler.
Mesleğindeki üstün akıl kullanma yeteneği, bu iki meziyeti mezceden isabetten kaynaklanıyor.
İbiş kardeşlere saygılarımı ve sevgilerimu sunuyorum.
