NEFES ALAMOYORUZ
‘Bugün geldiğimiz noktada memura yapılan seyyanen zam talebini işçimize de istemekte ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha görmüş olduk’ diyen Aslan, “Bize göre seyyanen zam ileride oluşacak olan makasın genişlemesine engel olacaktı. Bize göre seyyanen zam ile enflasyon karşısında direnen işçimiz bir nebze olsun ayakta durabilecekti. Bugün geldiğimiz noktada işçi ile memur arasındaki makas açılmış, işçi hem enflasyonist ortam karşısında hem de yüksek vergiler yüzünden nefes alamaz bir hale gelmiştir” ifadesine yer verdi.
VERGİ DAĞILIMINDA ADALET İSTİYORUZ
Aslan, şöyle devam etti: “Yüzde 27’lik vergi dilimine girmiş, aldıkları maaşlar 25-29 bin seviyelerine kadar düşmüştür. Mevcut vergi sistemi dilimlerinin başlangıcı düşük, ileriye doğru aralıklarının da dar olması sebebiyle alım gücü düşmüş, enflasyon daha net şekilde hissedilir hale gelmiştir. Sendika olarak az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması hususunun daha net bir söylemle sağlam bir zemine oturtulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ne demektir az kazanandan kimleri, çok kazanandan da kimlerin kast edildiğinin netleştirilmesini istiyoruz. Aynı iş yerinde çalışan işçi ve memur arasında oluşan makas ciddi bir huzursuzluk olarak karşımıza çıkmıştır. Seyyanen zam talepleri karşılık bulmayan kamu işçilerine ek zam verilerek enflasyona karşı direnme desteği verilmeli ve kamu işçisinden kesilen vergi dilimi yüzde 10 olarak sabitlenmeli. Ülkenin içinde bulunduğu durum, enflasyonist ortamın faturası sadece ve sadece işçiye kesilmemeli. Bu ülkede eğer ki kemer sıkılacaksa, tasarruf tedbirleri alınacaksa bu tedbirler herkesi kapsamalı.” Aslan, “Alınan bu kararların faydadan çok zarar verecektir. Tasarruf tedbirleri karşısında topyekûn bir mücadele ile istenilen sonuçların elde edileceğini, emekten tasarruf edilemez” diye konuştu.