‘O Zaman Anladım’
Piste vardıklarında bir CASA uçak ve 3 Skorski helikopterin hazır vaziyette olduğunu anlatan Albarak, “Araçlardaki mühimmat CASA uçağına yüklendi. Mustafa Özel uçağın Dalaman’a ineceğini söyledi. Daha sonra Yüzbaşı Özay Cödel hepimizin üzerlerine kamuflaj giymemizi ve teçhizatlanmamızı söyledi. Uçaktaki cephaneden hareket edemiyorduk. Herkesin elinde M4 tüfeği vardı. Özay Cödel’in emriyle şarjör bastık. Herkese ayrıca birer tabanca dağıtıldı. Özay Cödel, uçağın yönünün Ankara’ya değiştiğini söyledi” dedi. Ankara Akıncılar Hava Üssü’ne indiklerinde bir araca 5 kişi bindiklerini ve küçük bir binaya götürüldüklerin anlatan SAT Komandosu, “Odanın arkasında silahlı 3 kişi vardı. İçeride rehineler olduğunu, bu rehinelerin yanında duracağımızı söylediler. Ne rehinesi dedim. Bu kişiler bana Kara Kuvvetleri Komutanı’nın, personel başkanı bir tümgeneralin iki albay, bir tane de yarbayın orada olduğunu 5 rehinenin bulunduğunu söylediler. Ben darbe yapıldığını böyle anladım” dedi.
‘Elleri Gözleri Bağlıydı’
Albayrak odaya girdiklerinde gördüklerini ifadesinde şöyle anlattı: “İlk girdiğimde iki kişi koltukta solda yüzü kapalı, elleri ve ayakları kelepçe ile bağlı karacı bir orgeneral vardı. Beyan üzerine Kara Kuvvetleri Komutanı olduğunu düşündüm. Onun yanında bir albay vardı. Tekli koltukta karacı bir tümgeneralin elleri kelepçeli gözleri bağlı olduğunu gördüm. Yine aynı odada üçlü koltukta karacı bir yarbay vardı. Kolunda komutan yaveri işareti vardı. Muhtemelen Kara Kuvvetleri Komutanı’nın yaveriydi. Onun yanında kamuflajlı karacı üniformalı bir albay vardı. Elleri ayakları çok sıkı bağlıydı. Rehine olan beş kişinin ayaklarındaki kelepçeleri kestim. Ellerindekini genişlettim. Rehinelere su verdim. Saat 05.00 gibi çatışma sesleri duydum. Yanımdaki tanımadığım iki kişiden biri gitti. Yanımda bir tek rütbeli bir astsubay yada subay kaldı. Bana ‘TSK’yı aldık. Komple alacağız. Kimse kaçamayacak’ dedi. Bu sözlerden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve yönetim kademesinin ele geçirileceğini anladım.”
Editör: TE Bilisim