Suiçmez, “Seçimlerin kaybedilmesinden sonra, vatandaşlarımızda, partililerimizde ve bizlerde de çok büyük moral bozukluğu yaşandı. Esas beklenen bizim örgütlerimiz içinde bunu tartışabilmekti. Sağlıklı olan da buydu. Bir yandan tabandan bir yandan da sosyal medya üzerinden gelen bir takım baskılar nedeniyle, örgütler içerisinde neyi doğru neyi yanlış yaptık, bu tartışmayı yapamadan panik havası içinde kongre ve kurultay sürecine girdik. Kurultay ve kongre sürecinin çok sağlıklı yürüdüğünü düşünmüyorum. İç hesaplamayı yapamadan kongre sürecine girdik. Partimizde önceden olan bazı gelenek, görenek ve hastalıkların aynı şekilde uygulandığını görüyorum. İç hesaplama ve öz eleştiriyi kendi aramızda yapabilsek ve kongreye başlayabilsek çok daha sağlıklı sonuçlar alınacaktı” dedi.
ÖZ ELEŞTİRİ YAPILMALI
Suiçmez, “Kongrede her şey olabilir. Birkaç yıla yayılan ve sadece genel başkanın değil karar alma mekanizması içinde herkesin olduğu bir politika değişikliği yapılmıştı. Hesap verme süreci olacaksa bu politikalar yapılırken sesini çıkarmayan herkesin öz eleştirisi yapması ve kurultayda hesap vermesi gerektiğini düşünenlerdenim” diye konuştu.
MUHALEFET SOKAKTA OLMALI
Suiçmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemiz çok zorlu bir süreçten geçiyor. Demokrasinin olmadığı bir dönem içerisinde parlamentoda demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu ortaya çıkacak bir çalışma ortaya koymamız gerekiyor. Aman o grup, o karar, sağ seçmen ne düşünür, onları yıldırmayalım gibi kaygılardan uzak şekilde, hızla yok edilen laiklik, hukuk devleti mecliste birlikte hareket edelim. Bunu tartışıp düşünelim. Delegeler ne derse o olacaktır. CHP delegelerine kimse üsten bir değişim modelini dayatmaya kalkmamalı. Dalga dipten gelmeli, değişimi her il kendi kongre sürecinden sonra tartışmalı. Değişimden, yenilenmeden ne anlıyorsa delegeler ortaya koymalı. Üsten şu isimler gitsin, şu isimler gelsin gibi değişimlerin, bir politika değişikliğine gidilmeden partimize bir fayda getirmeyecektir. Birbirimizi yıpratmadan, birlik ve beraberlik içinde süreci işletmemiz gerektiğine inanıyorum. Halk bizden muhalefeti sokakta yapmamızı bekliyor. Kırmızı çizgilerimizden taviz vermeden mi yoksa başka bir politika mı ilerleyeceğiz. İsimler üzerinden yapılan değişim hiçbir fayda getirmeyecektir.”