Ardından 'Sektör Paydaşları Toplantısı'na katılan Bakan Yumaklı, burada yaptığı konuşmasında Tarım Kanunu'na değinerek, “Son birkaç haftadır bazı hususları gündeme getiriyoruz. Aslında gözden kaçırılmaya çalışılan çok önemli değişiklikleri, yenilikleri, Türkiye'nin gıda arz güvenliğiyle ilgili geleceğe dönük neler yapıldığını gölgelemek isteyenlere karşı bir toparlama yapalım. Hatırlatalım. Çünkü biz didişmeyi değil, çalışmayı tercih ettiğimiz için onların da bu ortamda bizim yaptığımız çalışmaları gölgelemek istediklerini görüyoruz. Geçen yıl Tarım Kanunu'nda değişiklik yapıldı. Yapılan düzenleme, sektörün içinde olanlar tarafından devrim niteliğinde değişiklikler olarak niteleniyor. Ne amaçlıyoruz? Türkiye'nin tarımsal potansiyelini daha da ileri taşımayı amaçlıyoruz. Neydi bu? Tarımsal üretim planlaması. İklim değişikliği başta olmak üzere suyla ilgili konuyu merkeze oturtarak üretim planlaması yapmak, işlenmeyen tarım arazilerini üretime kazandırmak, kayıtlılığı artırarak özellikle bazı desteklerden faydalanmayan üreticilerin bunlardan faydalanmasını sağlamak ve en önemlisi tarım sayımı ki hazırlıkları devam ediyor. Takviminde hiçbir gerileme ya da değişiklik yok" diye konuştu.
‘Tarım Siyaset Üstü Bir Meseledir’
Sözleşmeli tarımla ilgili konuşan Bakan Yumaklı, "Sözleşmeli üretim. Hep bunu konuşuyoruz. Sürdürülebilir, verimli, kaliteli, kayıtlı ve yatırım yapılan bir tarım sektörü oluşturmak için uğraşıyoruz. Bazı ürünlerde üretim yapanlarla bunları alan sanayiler arasında birtakım sorunlar olduğunu tespit ettik ve çalışmaya başladık. Daha ortada üreticinin sorunları ile ilgilendiğini söyleyenler yokken. Ve bununla ilgili her il için farklı çözümleri gündeme getirdik. Ama son dönemde görüyoruz ki sadece ve sadece üreticiyi manipüle etme yolunda bir amaç gütme var. Bunun kimseye faydası yok, olmayacaktır da. Tarım siyaset üstü bir meseledir. Elbette de sorunları vardır, olacaktır. Bunları çözmek de bizim boynumuzun borcudur. Ancak üreticilere şöyle bir haksızlık yapılması da doğru değildir: Her şey öldü, bitti, mahvoldu demek Türkiye'yi ve Türkiye'nin üreticisine haksızlıktır" dedi.
