TRABZON'da çizdiği resimlerle kenti güzelleştiren ressam Yıldıray Yıldırım, 6 Şubat depremlerinde kaybettiği sınıf öğretmeni ablası Aynur Yıldırım Barık ile eniştesi rehber öğretmen Doğan Barık’ın anısını, eğitime destek vererek yaşatıyor. Yağlı boya tablolarından elde ettiği gelirle ablası ve eniştesi adına kütüphane kuran Yıldırım, şimdi ise ikinci kütüphaneyi kurmaya hazırlanıyor.
Trabzonlu ressam Yıldıray Yıldırım, 20 yılı aşkın süredir yağlı boya sanatının yanında özellikle duvar çizimleriyle ilgileniyor. Yıldırım'ın eserleri, kentin çoğu sokağında, köprü ayaklarını renklendiriyor. Yıldırım, son yıllarda tarihi binaların dış cephelerini çevreleyen duvarlarını, üzerine şehrin geçmiş yıllara ait fotoğraflarını resmedip renklendiriyor. Bölge kültürünü tuvallerine yansıtan, duvarlara fırça sallayarak kenti güzelleştiren ressam Yıldıray Yıldırım, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremde Osmaniye'de yıkılan binanın altında kalarak hayatını kaybeden sınıf öğretmeni ablası Aynur Yıldırım Barık ile eniştesi rehber öğretmen Doğan Barık'ın anısını, eğitime destek vererek yaşatıyor. Yağlı boya tablolarından elde ettiği gelirle ablası ve eniştesi adına Arsin ilçesindeki okula kütüphane kurup, özellikle köylerdeki öğrencilere kitap ve burs desteği sağlayan ressam Yıldırım, şimdi ise kentte Gölçayır İlkokulu'nda ikinci kütüphaneyi kurma hazırlıklarına devam ediyor.
'ÇOCUKLARA MİRAS BIRAKMAK İSTİYORUZ'
Birçok proje ve kitap kampanyaları ile eğitime katkı sunan Yıldıray Yıldırım, "6 Şubat depreminde ablam ve eniştemi kaybettim. İkisi de başöğretmendi. Tabii herkes birilerini kaybetti, acıyı yaşayan bilir. Bu eserlerden elde ettiğimiz gelirlerle ablam ve eniştemin isimlerini yaşatmak için Arsin Cumhuriyet İlköğretim Okulu'na bir kütüphane yaptık. Sonra bu alışkanlık haline geldi. Şimdi ikincisini Gölçayır İlkokulu'na yapıyoruz. Bunu da hem akrabalarımız hem de Kıbrıslı depremzede 'Şampiyon Melekler' adına yapıyoruz. Gelirlerimiz o yöne ağırlıklı gidiyor. Kitap kampanyalarımız oluyor. Hem görsel olarak izimiz kalsın, hem de çocuklara miras bırakmak istiyoruz. Kıbrıs'tan sonra köy okullarına yönelmeyi düşünüyoruz. Daha çok köy okullarına, engelli çocuklarımıza, toplumdan soyutlanan insanları daha realist kılabilmek için elimizden gelen her şeyi sanatsal anlamda yapmaya çalışacağız" dedi.
Kentin dört bir yanında iz bırakan çalışmalarının hem kendisi hem şehir halkı için anlam taşıdığını belirten Yıldırım, "Bu mesleği yapmak bir nevi meditasyon aslında. Rahatlatıcı, huzurlu bir şey. Bir de iz bırakıcı. Sonuçta her yaptığımız yer, ömür boyu kalıyor. Şehirde ismimiz yaşıyor, bu da hoşumuza gidiyor. Yomra Belediyesi ile başladık. Sonra Ganita, Çocuk Trafik Eğitim Merkezi, Eko Park, tarihi valilik ve ismini unuttuğum birçok yer. Sonra bireysel devam ettim. Bakanlığa 'Bir Zamanlar Trabzon' projesi yaptık. Proje bittikten sonra çizimleri halkla buluşturduk. Trabzon, Ortahisar'da toplamda 170 metre çizimlerim var. Yaşadığımız şehri tanımaları ve anlamaları için gençlere öyle bir iz bırakmak istedik. Bu zamana kadar en çok Trabzonspor çizdim ama ben tarihi evler, tarihi binalar çizmeyi daha çok seviyorum. Çünkü onlar bizi yansıtıyor. Bizim şehrimiz, bizim tarihimiz, daha sıcak ve samimi geliyor” diye konuştu.