Trabzon ticaret ve zanaat bağlamında köklü bir geçmişe sahip. Zanaatın geçmişteki izlerini ve günümüzdeki iz düşümünü daha iyi anlayabilmek ve geliştirmek açısından birçok çalışma yapılıyor.

Her geçen gün kendini geliştiren Trabzon dünya’da adını duyurmak istiyor. Bu kapsamda Düzköy Halk Eğitimi Merkezi, Türkiye’de Dünya El Sanatları Konseyine üye olmayı başaran tek kuruluş. Bu kapsamda çalışmalarını yürüten Düzköy Halk Eğitim Merkezi, Fransa’da yapılacak olan Cumhuriyet’in 100. Yıl kutlamalarında ve Türk dünyasının gerçekleştirecek olduğu etkinlikte yer allamak için Paris Trabzonlular Trabzon Dernek Başkanı Bülent Cumhur ile çalışma içerisinde.

BÜYÜK DESTEK ALDIK

Taka Gazetesi’ni ziyaret eden Başkan Bülent Cumur beraberindeki Trabzon Sorumlusu Mütehare Hacısalihoğlu ve Düzköy Halk Eğitim Merkezi öğretmeni Buket Kayıkçı Terzi, Sorumlu Yazı işleri Müdürümüz Atakan Tok ile çalışmaları değerlendirdi. Trabzon’dan büyük destek aldığını ifade eden Başkan Cumur, “Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ve İl Kültür Turizm Müdürü Tamer Erdoğan’dan büyük destek aldık.

Zanaatın değerini bilen ve bu konuda elini her daim taşın altını koyan şehrimizin değerli insanlarına çok teşekkür ediyorum. Trabzon kültürel zenginlikleriyle her zaman adından söz ettirmiştir. Kapsamlı etkinliklerimizle şehrimizin adı Avrupa’da daha fazla duyulacak. Zanaatimiz inanıyorum ki dünyanın her yerinde gereke değeri görecektir” dedi.

ORTAKLAŞA BİR ÇALIŞMA

Düzköy Halk Eğitim Merkezi ile Avrupa’da ortaklaşa bir çalışma düzenleyeceklerini belirten Başkan Cumur, “Düzköy Halk Eğitim Merkezi Dünya El Sanatları Konseyi’ne üye olmuş bir kuruluşumuz. El sanatları alanında Avrupalı ülkeler neler yapıyor? Değişen ve gelişen teknolojik çağda el sanatları ile ilgili yaygınlaştırma faaliyetleri nelerdir? Bu kuruluş bir çok unutulan sanatı gelecek kuşaklara aktarmak için bir çabanın içerisinde olduğunu; özellikle farklı milletlere mensup sanat ve zanaat sektöründe çalışanları bir araya getirmeyi kendisine ilke edinmiş ve bu alanda da faaliyetlerini yürütmek için yaygın bir ağ sistemi oluşturmuş bir kuruluştur. Fark ettik ki Türkiye bu alanda orada yok. Oysa el sanatları bizim en iyi olduğumuz alanlardan biridir.

Üreten kadınlarımız var. Geleneksel folklorik kültürümüz var. İlçeden bir başka ilçeye dahi geçtiğinizde kendi adı ile bile anılan bir el sanatına rastlamanız mümkündür. Bunun en önemli nedeni bulunduğumuz coğrafyanın Anadolu olmasıdır. Tarih boyunca birçok kültürün yer aldığı bu coğrafya farklı kültürler ile kaynaşmamıza neden olmuştur. Buda el sanatları alanın geniş bir alana yayılmanız için bize büyük fırsat tanımıştır.” dedi.

EL SANATI FANTASTİK BİR EŞYA DEĞİLDİR

Yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi, “Bizim için bir el sanatı sadece el sanatı fantastik bir eşya değildir. Yaşamım ta kendisidir. Üzerine yapılan motiflerden tutunda kullanılan malzemede buna dahildir. Sözlü olmayan kendi içinde yaşama dair izler barındıran bazen tarihe  bazen de edebiyata ışık tutacak kadar  köklü geçmişi vardır. Kolon dokuma yöresel adı ile kaytan bunlardan biridir. Bunu ilk fark etmem kendi adıma: Çocuğum ile ninesi arasında geçen bir hikaye ile başlar.   Ninesi dokuma yaparken ona sordu nine bunu ne yapacaksın oda anlatmaya başladı: 

Ben doğduğumda beni beşiğe koydular beşiğimi salmak için annem bunu kullandı.  Biraz daha büyüdüğümde beni arkasına alıp bir yere gitmek istediğinde yine bu kaytanla beni sırtına bağladı. Sonra ben büyüyüp evde ev işlerine ve bahçe işlerine yardım etmek için üzerim kirlenmesin diye önüme bir önlük bağladılar o önlüğü bağlamak içinde buna ihtiyaç vardı.  Bir çantam vardı. Sırt Çantası. Dokuma bir çantaydı. Onu sırtıma almak içinde bu dokuma olması gerekiyordu. Çünkü bu dokuma yumuşak bir dokumadır benim omuzlarımı acıtmaz dedi.   Şimdi bunu dokuyorum. Bizim buralar engebeli arazi. Beni mezarlığa götürüp mezara koyarken bununla indirecekler. Sadece bir kolon dokumanın hayat alınan gerçek bir hikayesidir bu size anlattığım.

 ÜLKEMİZİ TANITACAĞIZ

“Bir başka örnekleme yapmamız gerekirse: Mendil. Türkler hariç diğer milletlerde mendil sadece burun temizliği için kullanılan bir bez parçası iken bizde Selamlaşmanın sembolü iken aynı zamanda vedalaşmanı sembolüdür. Tanışma için  fırsat tanır. Gelinin eline verilir.

Bebeklerin yüzüne örtülür. Bayramlarda çocuklar için hazırlanır.Düğün arabalarına bağlanır. Oyalarımızda böyledir. Bir örtünün veya bir giysinin kenarı temizlemek için kullanılan oya;  sözlü olmayan bir dildir Anadolu’da Sarı nergis oyasını başına bağlayanlar ümitsiz sevdaya düştüğü anlamı taşırken; Eşi gurbetteki kadın, yaban gülü oyası; yeni gelinler, gül veya çardak gülü oyası bağlardı. Evinde ağız tadı ‘nahoş’ olan yeni gelin, başına biber oyasını seçerdi. Hele kırmızı acı biber oyası bağlamışsa eşiyle arasının limonî olduğunu, adeta mutsuzluğunu ima ederdi.  Dokumacılıkta kullanılan motifler bir başka kültürel dil olarak karşımıza çıkar.

Kadın Tanrıça olarak bilinen KİBELE’nin temsilcisi eli belinde motifidir. Bununla birlikte dokunan kilimlerdeki madalyonlu halılar her biri mitolojik bir hikayeden etkilenerek Anadolu’da  yer almıştır. Nakış örtülerde rastladığımız nar ağacı bereketi bolluğu temsil ederken selvi ağaçları ölümü anlatmaktadır. Tüm bunları bilipte  bu kadar yoğun sanat motif renk yelpazesine sesiz kalmak olamazdı ve olmamalıydı. Bu sahip olduğumuz çeşitliği duyurmak ülkemizi tanıtmak için yola çıktık diyebiliriz”

FRANSA’DA OLACAĞIZ

“Yaptığımız çalışmaları aynı zamanda dijital ortama taşıdık. Malta’da düzenlen World CraftsCouncıl (Dünya El Sanatları Konseyi) geleneksel kurulu toplantısına online olarak katılım gerçekleştirip çok daha farklı dünya coğrafyasında ki sanat ve zanaatçı ustalar ile birlikte Türk el sanatlarını tanıtmaya yönelik bir sunu gerçekleştirdik.

Fransa’da yapılacak olan Cumhuriyet’in 100. Yıl kutlamalarında ve Türk dünyasının Gerçekleştirecek olduğu etkinlikte yer almak istiyoruz. Hedefimiz Trabzon gibi bir kadim şehre Avrupa El sanatları başkenti unvanı almaktır. Bu unvanı almış Danimarka, Bornholm, Farnham'ın İngiltere'nin İskoçya'nın Outer Hebrides gibi  Avrupa’da 5 şehir var 6. Şehir Trabzon olmalıdır. World CraftsCouncıl Türkiye’de ki  ilk ve tek üyesi olan  Düzköy  Halk Eğitimi Merkezi. Şimdi Türkiye’nin Avrupa zanaat Başkenti olarak Trabzon’un olması için çalışmaya başladık” ifadelerini kullandılar.

Birol Sancak

Editör: Birol Sancak