Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, 2025 yılı için açıklanan asgari ücret zammını protesto etmek amacıyla yürüyüş düzenledi. Yürüyüş, Trabzon’un merkezi Maraş Caddesi’nden başlayıp Meydan Parkı’na kadar devam etti. Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, açıklamalarında, asgari ücretin 22.104 TL olarak belirlenmesini eleştirerek, bu rakamın 7 milyon insanın geçimini sağlamak için yeterli olmadığını vurguladı. Platform, hükümetin, uluslararası sermaye çevrelerinin taleplerine uygun bir şekilde tercihini patronlardan yana kullandığını ifade etti. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in geçtiğimiz günlerde Türkiye’de ciddi bir enflasyon ve hayat pahalılığı sorunu olduğuna dair yaptığı açıklamanın ardından, “çalışanları enflasyona ezdirmedik” söyleminin gerçeklikten uzak olduğunu savundu. Kasım ayı itibarıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon oranının %47 olduğunu hatırlatan platform, asgari ücrete yapılan %30’luk zammın, emekçileri daha da yoksullaştırdığını belirtti.
Açıklamada, bu zammın, “mutlak sefalete denk düştüğü” ve işçilerin yaşamını zorlaştırdığı ifade edildi. Platform adına yapılan açıklamada, “Hükümet daha fazla toplumsal tahribata yol açmamak için istifa etmeli ve sandığı halkın önüne koymalıdır” denildi. Türkiye’de işçi ölümlerine de dikkat çekilen açıklamada, 2023 yılında 1708 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği bildirildi. Son olarak, Balıkesir Karesi’de 8’i kadın 11 kişinin hayatını kaybetmesi örnek gösterildi. Platformun açıklamalarında, asgari ücretin artık sadece asgari ücretlileri değil, tüm çalışanları etkileyen bir ücret skalasına dönüştüğü belirtilerek, “Tüm çalışanlar asgari ücret artışlarının etkisini hissediyor. Asgari ücret artışları enflasyonu körüklemiyor; asıl suçlu, kar hırsıyla hareket eden holdingler ve işverenlerdir” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, hükümetin izlediği ekonomi politikalarının toplumun huzurunu tehdit ettiği ve adil bir yaşam için emekçilerin birleşmesi gerektiği vurgulandı. Platform, halkı, bu bozuk düzeni değiştirmek için mücadeleye çağırarak, “Ya hep birlikte kaybetmeye devam edeceğiz, ya da ayağa kalkacak, birleşe birleşe kazanacağız!” şeklinde sona erdi.