Trabzon’un Akçaabat ilçesinde yaşayan Ali Osman Erçin, küçük yaşlardan itibaren ilgisini çeken balıkçılığı sosyal medyada ilgiyle paylaşıyor. Doğal hali ve Karadeniz şivesiyle tanınan Erçin, yunus ve köpek balıklarıyla yaşadığı sıra dışı diyaloglarıyla kısa süre içinde binlerce takipçi kazandı.
Balıkçılıkla Geçen Bir Ömür ve Sosyal Medyada Viral Anlar
Ali Osman Erçin, Akçakale Mahallesi’nde doğup büyüdü ve çocukluğundan itibaren balıkçılıkla ilgilenmeye başladı. Zamanla, denizle iç içe yaşadığı ilginç anları ve balıklarla olan diyaloglarını sosyal medya platformlarında paylaşmaya başladı. Erçin’in paylaşımları kısa sürede büyük ilgi gördü. Özellikle, sürekli ağına takılan köpekbalığıyla yaptığı konuşmalar ve yunuslarla olan yarışları izleyicilerin beğenisini kazandı.
"İnsanlar Hayvanlarla Olan Diyalogumu Çok Sevdi"
Erçin, sosyal medyada büyük yankı uyandıran paylaşımlarının arkasındaki hikayeyi şöyle anlatıyor: “Çocukluğumdan beri denizdeyim. Birçok küçük hatıramı sosyal medyada paylaşınca insanlar çok ilgilenmeye başladı. Özellikle köpek balığıyla yaptığım diyalog ve yunuslarla olan etkileşimim çok beğenildi. Bu ilginin başlaması da köpekbalığı videolarımla oldu. İnsanlar bizimle balıklar arasındaki etkileşimi izleyince çok daha fazla sempati geliştirdi. Doğal olarak, denize yalnız gidiyorum ve bazen bu hayvanlarla konuşmak zorunda kalıyorum. Martılarla da sohbet ediyorum, onlarla da zaman geçiriyorum.”
Yunus ‘Alican’ ve Diğer Denizin Dostları
Ali Osman Erçin, sosyal medyada en çok beğenilen videolarından birinin, yunus balığıyla yaşadığı eğlenceli yarışa ait olduğunu belirtiyor. “Bir gün balığa giderken ‘Alican’ isimli yunus yanımda dolaşmaya başladı. Ona balık attım ve ardından yarışalım dedim. Alican, diğer arkadaşlarını çağırarak bana yarışta eşlik etti. Çok eğlenceli görüntüler yakaladık ve bunu sosyal medyada paylaştım. İnsanlar bu videoyu çok sevdi. Bu tür anlar, balıkçılıkla ilgili insanlara doğru mesajlar vermek için önemli,” diyor.
Balıkçılıkta Doğru Avlanma ve İnsanlara Aşılanması Gereken Değerler
Erçin, balıkçılıkla ilgili sorumluluklarını da unutmuyor ve doğru avlanma yöntemlerini benimsemeye çalışıyor. “Balıkçılığı doğru şekilde yapmayı hedefliyorum. Küçük balıkları denize bırakmak, büyük balıkları görmek için çok önemli. İnsanlara doğru avlanma ve deniz yaşamına saygıyı sempatik bir şekilde anlatmaya çalışıyorum. Herkesin görmediği balıkları, özellikle lezzetli olan iskorpitleri tanıtmaya çalışıyorum. Bunu yapmak da bana mutluluk veriyor,” diyor.
Erçin, ayrıca limanda yaşayan su samurlarıyla da dostluk kurduğunu ve onlara balık yediğini ekliyor. “Başta çok ürkektiler ama onları yakından gözlemledikçe yanlarına yaklaştım. Şimdi büyüdüler ve onlarla vakit geçiriyorum.”
