Suiçmez, açıklamasında Pençe-Kilit harekâtında şehit olan er Mehmet Can’a rahmet, ailesine ve millete başsağlığı dileyerek başladı. Sibel Suiçmez, “Ülkemiz sonu gelmez derin bir uykuya dalan ama bu uykuda sürekli kâbus gören bir insan haline gelmiş durumdadır. Ve bu nedenle bugün ülkemizin her yöresinden her sınıftaki insanından çığlık sesleri yükselmektedir.”dedi.
“HER TÜRLÜ GİRİŞİMİ YAPACAĞIZ”
Trabzon Milletvekili Suiçmez, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “ Bizler mecliste Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak özellikle çevreye yönelen bu haksız saldırıları durdurmak için her türlü girişimi yapacağız. Onun dışında da fiili olarak onlarla birlikte sokakta, alanlarda, orman alanında şiddete maruz kaldıkları her yerde yan yana, kol kola olacağız. Bildiğiniz gibi geçen günlerde Sn. Cumhurbaşkanı, Birleşik Arap Emirlikleri’ne giderek para bulma çalışmaları yaptı ve bu para bulma çalışmaları sonucunda da birtakım anlaşmalara imza attı. Şimdi bir milletvekili olarak, bir vatandaş olarak neyin karşılığında bu para getirecek anlaşmaya imza atıldığını öğrenmek istiyoruz. Şeffaf bir yönetimde yapılması gereken ilk şey paranın getirileceğini açıklamak değil, neyin karşılığında geleceğini bizlere, vatandaşlara ve milletvekillerine açıklamak durumundadır. Ama maalesef ülkemiz para uğruna her şeyini satan ve her şeyini satmak durumunda kalan bir hale getirilmiştir.”
“SESSİZ KALMAYACAĞIZ”
Suiçmez, “ Tüm bu süreç yaşanırken, yani bizler sırada hangi limanlar var diye endişelenirken birden bire milletvekili olduğum il ile bütünleşen o ilin nefesi, denizi, dalgası olan Trabzonspor’un Katar’a satılması gündeme getirilmiştir.” Diyerek “ Bu gündeme getirilmenin bilinçli yapıldığını düşünmekteyim. Hepinizin bildiği gibi şu anda hem bizim yasal mevzuatımız hem de Trabzonspor’un içinde bulunduğu yasal mevzuat, bir sermayeye Trabzonspor’un satılmasını engeller durumdadır. Peki öyleyse niye bilinçli bir şekilde Trabzonspor’un satılması, üstelikte katara satılması gündeme getirilmektedir. Bunun çok bilinçli bir şekilde ayak sermayesinin, milliyetçiliğin yüksek olduğu bir bölgede konumlanmasının aslında ayak seslerinin başka bir yönü haline getirilmeye çalıştığını düşünüyorum. Buradan sesleniyorum; sessiz kalmayacağız, Trabzon şehri ayak sermayesinin esiri haline getirilemeyecektir. Trabzonspor hiç kimsenin cüzdanına, hiçbir ülkenin cüzdanına sığmayacak büyüklüktedir. Değerli kamuoyu, birkaç hususta da gördüğünüz üzere konuştuğumuz şeyler, bu ülkenin daha iyiye götürülmesi için neler yapılacağı hususunda değildir. Gündemimizde olan şeyler bu ülkenin daha kötüye götürülmesi için yapılan işlemlerin, uygulamaların, söylemlerin ortadan kaldırılmasına yönelik açıklamalar üzerine kurgulanır hale gelmiştir. Bu ülkeye yazık edilmektedir, bu vatandaşlara yazık edilmektedir. Hepimizim bildiği gibi doğru akılla yönetildiği zaman bu ülkenin kaynakları bu ülkenin vatandaşlarını sosyal refah içerisinde yaşatacak yetkinliğe sahiptir. Dolayısıyla yapılması gereken, kaynaklarımızın, değerlerimizin nasıl başka ülkelere peşkeş çekileceği, nasıl sermayeye peşkeş çekileceği değil, nasıl bilimin, aklın öncülüğünde kullanacağı olmalıdır.”