İSKENDER GÜNEN (SABAH): Lundstram, Umut ve Bardhi bir türlü gerekli organizasyonu kendi aralarında gerçekleştiremediler. Çünkü orta alan bir takımın kalbidir. Oyunda tempoyu ayarlayan ve topun sizde olmasını sağlayan bir bölgedir. Rakibin rahatlıkla orta alandan hiçbir baskı olmadan atak girişimleri yaptığı süreçler var. Önde Visca ve Trezeguet orta alandan hiçbir destek almadıkları süreçlerde bile bireysel becerileri ile rakip alanda pozisyon üreten iki isim oldu. Ve bu birliktelikten gol geldi zaten. Sonuç ikinci maç için avantajlı bir skor. Yeni transfer Cihan'ın attığı gol bu oyuncunun yeteneği ile takıma katkı yapabilecek bir isim olduğunu gösterdi.
REHA KAPSAL (FOTOMAÇ): Böylesine kötü oyuna rağmen yaklaşık 70 dakika beklemek anlaşılır gibi değildi. Geçen sezondan gelen 8 oyuncuya rağmen teknik direktör Abdullah Avcı'nın hala bir oyun hafızası oluşturmaması düşündürücü. Yeni transfer genç Cihan Çanak attığı mükemmel golle daha ilk resmi maçta "Ben buradayım" diyerek kalitesini ortaya koydu. Mutlaka Avcı gibi tecrübeli bir hoca, bu maç sonrası gerekli analizi yapıp eksiklikleri bulup rövanş ve lige takımı hazır bir şekilde çıkaracaktır. Böyle iki ayaklı maçlarda her ne kadar kötü oynasa da deplasmanda alınan 2 farklı galibiyet tabii ki moral ve güven açısından çok önemliydi.
OLCAY ÇAKIR (FANATİK): Rakip Ruzemberok, bütçesi, mütevazi kadrosuyla, yüksek sayılabilecek direnç ve fizik ortaya koymaya çalışsa da bitiricilikleri son derece zayıf bir takım görüntüsü verdiler. Trabzon’da ikinci maçta da benzer bir hazırlık, benzer bir idman maçının üstüne çıkabileceklerini düşünmüyorum. Trabzonspor, böylesi bir rakibe karşı elbette daha fazlasını yapmalıydı diye düşünsem de ilk resmi maçın anlaşılabilir olduğunu söyleyelim bakalım. Hem lige, hem bir sonraki tura hazır değil Trabzonspor orası kesin. Ancak yeniler yavaş yavaş katılacak, eksikler tamamlanacak daha... Trezeguet yine deli dolu, heyecan verici, Visca kaldığı yerden devam eder görüntüdeydi.
YUNUS EMRE SEL (FOTOMAÇ): İkinci yarıda da takımı ayakta tutan isim yaptığı birbirinden önemli kurtarışlarla Uğurcan oldu. Şu ana kadar 8 transfer yapan Trabzonspor'un özellikle orta sahada takımı yönetecek, oyun aklı olacak, tüm organizasyona şekil verecek çok özel bir oyuncuya ihtiyaç duyduğu ise çok net bir şekilde ortaya çıktı. Trabzonspor belki Slovakya'dan skor olarak istediğini aldı ama oyun olarak ortaya koydukları yeni sezon öncesi umut vermekten uzaktı. Cihan Çanak'ın attığı ikinci gol ise bireysel yetenek, arzu, istek ve hepsinden önemlisi gerçek bir Trabzonsporlunun sahadaki yansıması oldu adeta. Kamp raporunda da yazmıştım bu sene çok adından söz ettirecek Cihan Çanak.
SAFA CAN KONUKSEVER (FANATİK): İkinci yarıya Trabzonspor daha baskılı ve topa hakim olarak başladı ancak 60’tan Ruzomberok yine tehlikeler yarattı. Özellikle de üst üste 2 pozisyonda Uğurcan’ın kritik kurtarışları vardı. Bordo-Mavililer’in yakaladığı önemli fırsatlarda ya aceleci tercihler ya da etkisiz denemeler vardı. 79. dakikada Ruzomberok atağında direkten dönen top, Trabzonspor için şans anıydı. Genel olarak stresli geçen maçta herkesi rahatlatan golü Cihan Çanak attı. Fırtına’nın yeni yıldız adayı, uzatmalarda ceza sahası dışından müthiş bir şutla ağları havalandırdı, turun kapısını araladı.
KENAN KARCI (AKŞAM): Uğurcan'ın sakatlanma pahasına yaptığı bir kurtarış var ki bize Mert'in Euro 2024'te Avusturya maçındaki sahnesini hatırlattı. Uğurcan'ın haline üzülen sadece Alman hakem değildi; top da ona kıyamayıp 80. dakikada yan direkten döndü. Avcı'nın Cihan Çanak ve Enis Destan hamleleri takımın dağınık görüntüsünü biraz olsun değiştirdi. Ama bu da kısa sürdü. Tekrar kabus anları başladı. Cihan Çanak'ın, Arda Güler'in Gürcistan'a attığı gole nazire yaparcasına filelere gönderdiği top, Trabzonspor'a maçı ve turu kazandırdı. Ama umarım bu maçın Uğurcan ve şansla kazanıldığının Abdullah Avcı da farkındadır.
