Trabzon'un Ortahisar ilçesinde 1929 yılında doğan Halil İbrahim Demirkanlı, hastalıklarla boğuşarak geçirdiği çocukluğunun ardından, Trabzon'da görev yapan tek çocuk doktoru tarafından tedavi edilerek sağlığına kavuştu. Okul çıkışlarında başladığı sporu bir an bile bırakmayan Demirkanlı, Trabzon'un geçilemeyen atleti oldu. Hayatının hiçbir döneminde atletizmden kopmayan Demirkanlı, Türkiye'nin çeşitli illerinde yarışmalara katılarak onlarca madalya kazandı.
Sağlığa Spor ve Azimle Kavuştu
Demirkanlı'nın sporla tanışması, sağlığına kavuşmasının ardından başladı. Okul çıkışlarında ve bulduğu her fırsatta spor yapmaya başlayan Demirkanlı, kısa sürede koşu yarışlarında fark yaratmaya başladı. Bin 500 metre yarışlarıyla başladığı atletizm kariyerinde 10 bin metre yarışlarına kadar çıkan Demirkanlı, Trabzon’un adeta geçilemeyen atleti olarak ün kazandı. Çeşitli illerde düzenlenen yarışmalarda dereceler elde eden Demirkanlı, Trabzon PTT Merkez Müdürü olduktan sonra düzenlenen 'Postacı Yürüyüş Şampiyonası'nda yaş grubunda Türkiye birincisi oldu.
Komşularına Diş Yaptırmak İçin Madalyalarını Verdi
Kamu kurumundan emekli olduktan sonra birçok şirkette genel koordinatörlük yapan Demirkanlı, 98 yaşına rağmen her sabah erken kalkarak yüzmeye devam ediyor. Kazandığı madalyaları ise komşularına hediye etti. "Bronz madalyaları bize ver eritip dişlerimize dolgu yaptıralım" teklifini kabul eden Demirkanlı, hayat hikayesini şöyle anlattı:
“Sekiz yaşına kadar hastalıklarla uğraştım. Raşitizm, sıtma, tifo. Annem beklerdi ki ölsün diye. Babam yoktu. Annemin karnındayken babam öldü. Komşu, ‘bu uşak mavi gözlü ölmez' dedi. Bunu ‘bir doktora götür' dedi. Annem beni peştamale koydu aldı arkasına doktora götürdü. Doktor bana bir şey vererek sıtmadan kurtarmıştı. Annem beni mektebe verdi düzeldim. Mektebe giderken tifo oldum. Trabzon'da bir tane hastane vardı. Orada tedavi oluyoruz. Bir leğenin ortasına koyuyorlar seni soğuk su ile yıkıyorlar. Öldüğünde morga indiriyorlar. Orada soğukta canlanıyorsun alıyorlar seni yukarıya. 2 defa morga inip çıktım. Öldüm, canlandım. 27 gün hastanede yattım.”
Sporun Gücü ve Azmin Öyküsü
Demirkanlı'nın spor sevgisi ve azmi, onu Trabzon'un en tanınmış atletlerinden biri yaptı. “Kamyonun kasasında yarışmaya gitmiştim. Ünlü atletlerle yarıştığım bir yarışmada birinci olduktan sonra İdmangücü’nün lisanslı sporcusu oldum. Trabzon’da maraton koştum. 10 bin metre rekorum 32 dakikaydı.” diyen Demirkanlı, sporun hayatındaki yerini ve önemini vurguluyor.
“Hayat hikayemi spora ve yürümeye bağlıyorum. Ayrıca beni tedavi eden doktorun 'Yürüyecek, koşacak' lafı kafamda kaldı. Yüzmeyi hiçbir zaman bırakmadım. PTT'de Yomra müdürüyken Yomra ilçesinden Arsin ilçesine kadar yüzüyordum.”
Gençlere Tavsiyeler
Gençlere sağlıklı yaşamak için spor yapmaları ve düzgün beslenmeleri konusunda tavsiyelerde bulunan Demirkanlı, “Beni görenler 98 yaşında olduğumu duyunca şaşırıyorlar. Spor yaparsam, düzgün yersem yaşarım. Allah da yardım ediyor. Gençler spor yapsınlar. Fuzuli işleri bıraksınlar. Sağlıklı yaşamak istiyorlarsa spor yapacaklar. Yemeklerine dikkat etsinler. Sigara içmesinler.” dedi.
Halil İbrahim Demirkanlı'nın azmi ve yaşam öyküsü, sağlıklı bir yaşam için sporun önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Trabzon'un geçilemeyen atleti, gençlere ilham vermeye devam ediyor.