Bu durumun önüne geçmek ve tüketicileri korumak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı, "Türk Gıda Kodeksi Tereyağı ve Sadeyağ Tebliğ Taslağı"nı hazırlayarak görüşe sundu. Taslak, tereyağı ve sade yağın üretiminden pazarlamasına kadar olan süreçte gerekli teknik ve hijyenik standartları belirleyerek ürünlerdeki taklit ve tağşişi önlemeyi hedefliyor.

Öğr. Gör. Dr. Mehtap Er Kemal'e göre, tereyağının bileşimi hakkında genel bir değişiklik olmamakla birlikte, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yeni düzenlemesi ile tereyağında tuz ilavesi olmayan ürünlerde süt yağı oranının yüzde 82'ye çekilmesiyle daha net bir standart belirlenmiş oldu. Bu sayede, taklit ve tağşişin önüne geçmek amaçlanıyor.

Ancak tüketicilerin taklit ve tağşişe uğramış tereyağını anlaması kolay değil. Er Kemal, laboratuvarlarda kullanılan fiziksel ve kimyasal testlerin dışında, tüketici için mümkün olan tek yolun, tereyağının kendine has görüntüsü, kokusu ve tadı üzerinden değerlendirme yapmak olduğunu ifade ediyor. Ancak bu da kesin bir sonuç vermez.

Er Kemal ayrıca, Trabzon'un Tonya ilçesinde üretilen ve coğrafi işaret almış Tonya tereyağının ülkemizde önemli bir yeri olduğunu vurguluyor. Tonya tereyağının özel rengi ve tadı, bölgedeki doğal şartlardan kaynaklanıyor ve diğer tereyağlarından ayırt edilmesini sağlıyor.

Son olarak, tüketicilere iyi bir etiket okuyucusu olmaları çağrısında bulunan Er Kemal, aldıkları ürünlerin içeriğini, menşeini ve üretim sürecini araştırmalarını öneriyor.
 

Editör: Birol Sancak