Tezkerede, İsrail'in uluslararası antlaşmaları ve hukuk kurallarını hiçe sayarak yüzlerce masum insanın kanına girdiği vurgulanmıştır. Başbakan Netanyahu ve yönetiminin, Gazze'deki çadırları dahi bombalayarak insanlık dışı bir zulmü sergilediği belirtilerek, bu eylemlerin apartheid rejimi uygulamalarının ötesine geçerek bir soykırıma dönüştüğü ifade edilmiştir. Tezkerede, insanlığa karşı işlenen bu suçlara sessiz kalmamanın her bir bireyin ve insan haklarına saygı duyan her bir ülkenin sorumluluğu olduğu vurgulanmıştır.

Ayrıca, tezkerede İsrail'in Gazze'deki katliamlarının lanetlenmesi ve uluslararası toplumun Filistin'in haklarını desteklemesi çağrısı yapılmıştır. İsrail'in insanlık vicdanında mahkum edilmesi gerektiği ve uluslararası mahkemeler önünde hesap vermesi gerektiği belirtilmiştir.

Tezkere ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin acilen toplanması ve İsrail'in saldırılarına son vermesi için karar alması çağrısında bulunmuştur. İnsanlık onuruna ve uluslararası hukuka saygı gösterilerek, masum insanların can güvenliğinin sağlanması için ivedilikle harekete geçilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Bu tezkere, Türkiye'nin İsrail'in Filistin halkına yönelik işlediği suçlara karşı net bir duruş sergilediğini ve uluslararası alanda Filistin'e destek vermeye devam edeceğini açıkça ortaya koymaktadır.

Muhabir: AYŞEN KARABİNA