Çevik'in açıklamalarına göre, uzlaştırma, ceza adalet sisteminde mağdurun yararlarının gözetilmesi, tatmin edilmesi, suça karşı sadece ceza yaptırımı uygulamak yerine zararın giderilmesi ve onarıma ağırlık verilmesi amacını taşıyor. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin uzlaşmanın sağlandığı durumlarda tazminat davası açılamayacağına dair kararı, uzlaşma sürecini olumsuz etkileyebilir.
Çevik, Anayasa Mahkemesi'nin kararının uzlaşmanın mahiyetini kavrayamamış gibi göründüğünü ve çözüm yerine sorun ürettiğini savundu. Uzlaşan tarafların artık uzlaşma sonrası dava açma riskini göz önünde bulundurarak uzlaşmak istemeyebileceğini belirten Çevik, adalet bakanının bu konudaki sessizliğini de eleştirdi.
Uzlaşmanın, dosya konusu suçla ilgili maddi ve manevi tazminat davası açılmasının önüne geçtiği ve uzlaşan dosyaların tamamen kapatıldığı bir süreç olduğunu hatırlatan Çevik, Anayasa Mahkemesi'nin kararının uzlaşma verilerinde düşüşlere yol açabileceğini ifade etti.
Çevik, sonuç olarak Anayasa Mahkemesi kararının acilen gözden geçirilmesi ya da uzlaştırma kurumunun tamamen kaldırılması gerektiği görüşünü dile getirdi.
TAKA/BİROL SANCAK