Prof. Dr. Ömer Kara, özellikle yağışlar ve kar erimelerinin, yamaçların stabilitesini olumsuz etkileyerek heyelanlara yol açtığını ifade etti. "Doğu Karadeniz Bölgesi, engebeli bir coğrafyaya sahip. Yağmur ve kar yağışı, yamaçların dengesini bozuyor ve bu da toprak kaymalarını artırıyor," dedi. Ayrıca, kara kışın sona erdiği dönemde eriyen karların toprağa su sızdırarak heyelan riskini arttırdığını belirtti.

Yanlış Arazi Kullanımı ve Tarım, Heyelanı Tetikliyor

Kara, bölgede yapılan yanlış arazi kullanımının da önemli bir etken olduğunu vurguladı. Orman alanlarının kesilerek yerine tarım yapılmasının, toprağın dengesini bozarak heyelanlara zemin hazırladığını söyledi. Özellikle fındık ve çay tarımı yapılan alanların yamaçlarda bu tür riskleri artırdığına dikkat çekti.

Şiddetli Yağışlar ve Depremler Heyelanları Artırıyor

Prof. Dr. Kara, şiddetli yağışlar ve derelerdeki yüksek akışların da heyelanları tetikleyen unsurlar arasında olduğunu ifade etti. "Yağışlar, yamaçların alt kısmını oyarak stabiliteyi bozuyor," dedi. Ayrıca, depremlerin de heyelanlara neden olabileceğini ancak bölgedeki asıl riskin, yağışlar, kar erimesi ve eğimli arazi yapısı olduğunu belirtti. Kara, köy yollarının gereksiz yere yapılmasının da yamaç stabilitesini bozarak heyelan riskini artırdığını söyledi.

Bölgedeki Heyelan Olayları Artıyor

Trabzon ve Giresun’daki heyelan sayısının arttığını belirten Kara, "Türkiye’deki heyelanların yaklaşık yüzde 25’i Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaşanıyor. Bu nedenle riskli bölgelerin belirlenmesi ve önceden önlem alınması çok önemli," dedi. Riskli bölgelerin jeolojik yapısı, eğimi, yağış durumu ve insan etkisi göz önünde bulundurularak modellenmesi gerektiğini belirten Kara, yerel yönetimlerin bu alanlarda imar planı yapmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca halkın bilinçlendirilmesi ve eğitici çalışmalarla heyelan riski konusunda daha duyarlı hale getirilmesinin önemini ifade etti.

Kaynak: İHA