İğne oyasının tarihi oldukça eskiye dayanıyor. El sanatları usta öğreticisi Serpil Sağır, iğne oyasının geçmişinin M.Ö 2000'li yıllara kadar uzandığını ve yapılan araştırmalarla Orta Asya'dan başlayarak Anadolu'ya, buradan ise Avrupa'ya yayıldığını belirtiyor.
Sağır, “Türkler tarafından geliştirilen bu teknik, İpek Yolu aracılığıyla dünyaya yayıldı.
Avrupalılar, bu sanatı 'Türk danteli' olarak tanıdılar. İğne oyası, özellikle kadınların duygularını ve düşüncelerini ifade etmek için kullandığı zarif bir tekniktir,” diyerek iğne oyasının tarihsel önemine dikkat çekiyor.
Gelenekselden Modern'e: İğne Oyası Gelişiyor
İğne oyası, eskiden yalnızca başörtülerinde, yazmalarda ve tülbentlerde kullanılırken, bugün daha geniş bir yelpazeye yayılmış durumda. Kursiyerler, iğne oyalarını sadece geleneksel takılarda ve ev tekstilinde değil, aynı zamanda modern takı tasarımlarında, bilekliklerde, kolyelerde ve hatta salon takımlarında da kullanabiliyor. Genç kızlar, geleneksel desenlerden farklı olarak daha sade ve modern çizimlere yöneliyorlar. Genelde anneler ve babaanneler, bu sanatla ilgilenerek torunlarına hediye etmek üzere özel çalışmalara imza atıyorlar.
Yaş Sınırı Yok: Babaanne ve Anneanneler Öğrenmeye Devam Ediyor
63 yaşındaki Türkan Bak, yıllardır iğne oyası yapıyor ve bu sanatı öğrenmeye olan ilgisini hiç kaybetmemiş. “Yedi yaşından beri iğne oyası yapıyorum, ama buraya gelince daha profesyonel bir şekilde yapmaya başladım. Eskiden basit modellerle yetiniyorduk, şimdi daha yaratıcı ve özgün işler çıkarıyoruz. Gelin çiçekleri, tepsiler, salon takımları… Torunlarıma iğne oyasından birçok hediye yaptım,” diyor. Babaanne ve anneanne olmasına rağmen yeni şeyler öğrenmeye olan hevesinden vazgeçmeyen Türkan Bak, kursa katılarak yıllardır geliştirdiği yeteneklerini bir adım daha ileriye taşımış.
Eğitimle Büyüyen Aile Ekonomisi
İğne oyası kurslarına katılanlar sadece sanatsal becerilerini geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda evde üretim yaparak aile bütçelerine de katkı sağlıyorlar. Serpil Sağır, kursiyerlerin birçok farklı ürünle ev ekonomilerine katkı sağladığını, bazı öğrencilerin ise iğne oyası yaparak evlerinden satış yapmaya başladıklarını belirtiyor. Böylece, hem geleneksel bir sanat yaşatılıyor hem de ekonomik anlamda üretkenlik sağlanıyor.