Emekli öğretmen Mustafa Sarısaray, engelli torununu her gün okula götürüp getirirken, okulda diğer öğrencilerin de eğitimine gönüllü olarak katkı sağlıyor.
“Torunumun Ayaklarıyım”
Torunu Kerem Can’ın doğumdan sonra yürüme yetisini kaybettiğini belirten Sarısaray, bu süreçte onun yanında olmayı görev bildiğini söylüyor. "Torunumun ayaklarıyım," diyen Sarısaray, dokuz yıldır torununu okula götürüp getiriyor ve okul saatleri boyunca onun yanında kalıyor. Torununun beslenmesi, ihtiyaçları ve sosyal gelişimi için elinden geleni yapan Sarısaray, “Anaokulundan itibaren torunumla birlikte yeniden okula başlamış oldum,” diyor.
Öğrencilere Gönüllü Destek
Emekli olmasına rağmen eğitimi bırakmayan Sarısaray, okulda bulunan yabancı uyruklu ve okuma yazma bilmeyen öğrencilere de gönüllü olarak destek veriyor. Kütüphane ve kantin gibi alanlarda öğrencilere yardımcı olan Sarısaray, “Eğitim dört duvarla sınırlı değildir. Gerçek anlamı, hayatın içinden olmaktır,” diyerek, eğitime olan tutkusunu dile getiriyor.
Okuma yazmayı öğretmekten sınavlara hazırlık çalışmalarına kadar birçok konuda öğrencilere rehberlik eden Sarısaray, onların hayatlarına dokunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ediyor.
Eğitime Adanmış Bir Hayat
Mustafa Sarısaray, torunu için üstlendiği fedakarlıklarla sadece bir aile büyüğü değil, aynı zamanda eğitimin gerçek anlamını yansıtan bir örnek oluyor. Onun bu çabaları, sadece torununun değil, çevresindeki birçok öğrencinin de hayatında unutulmaz izler bırakıyor.
