Zırhla kaplamaya devam ederken aracın motorunu da kendi elleriyle yapmak isteyen Çakır, yeni model arabalarda bulunan supercharger motoru da kendi elleriyle yapmaya çalışıyor.
Bu projeye hayatında daha önce hiç ustalık yapmadan başlayan Çakır, Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen bu projeyle gurur duyuyor. Aynı zamanda, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarla da büyük ilgi görüyor.
"Bu işlemi daha önce Türkiye'de yapan yok"
Salih Çakır, bu işlemi Türkiye'de daha önce yapan olmadığını ifade ederek, “Babam bu arabayı binelim diye almıştı. Bu araba Tofaş ve bildiğiniz üzere bu araç yarım şase olarak yapıldı. Bu araçta çok fazla ikiye bölünme meydana geliyor. Bu işlemi daha önce Türkiye'de yapan yok. Bu arabadaki profilleri kimse yapmadı. Ben önce bu arabanın rengini değiştirecektim. Sonrasında aklıma böyle bir proje geldi ve ben bunu başarırım dedim. Ben sadece 1 hafta kaportacıda ve boyacıda çalıştım. Fazla da bir bilgim yok. Şu anda bilgi sahibi oldum. Sosyal medyadan araştırarak bilgi sahibi oldum. Arabayı şu anda yapıyorum. Piyasaya da 'zırhlı Tofaş' olarak nam saldık. Araba daha bitmedi. Bana çoğu kişi çok sağlam araba değil mi diye soruyor. Çok sağlam olan bir araba kırılmaz” şeklinde konuştu.
"Gençliğini feda ediyorsun diyorlar"
Türkiye'de bunun gibi bir aracın yapılmadığını görünce bu projeyi yapmak istediğini belirten Çakır, “Bana yaşıtlarım ve çevremdekiler çok diyor. Gençliğini feda ediyorsun diyorlar. Bir Tofaş uğruna kendini çöp ediyorsun diyor. Ben sevdiğim için okumadım. Bu mesleği sevdiğim için okumadım. Ben zanaatkar bir insanım. Hem boya hem de kaporta işlemi yaparım. Bu işi seviyorsan erken kalkarsın. Bu arabada benim supercharger motor denilen bir projem var. Turbolu Tofaş yapan çok var ama supercharger yapan bir kişi var o da başaramamış. Ben kendim yaptığım supercharger'ı kendim yaptığım karbüratöre koyacağım. Buraya geldiğimde arabayı buraya koydum. Bu zamana kadar bana öz abim destek olmuştur. Beni hiç yalnız bırakmadı. Benim dedem kaportacıydı. Dede mesleğini yürüteyim dedim. Boya tabancasıyla boya yapmak bana keyif veriyor. Antidepresan gibi geliyor. Benim yaptığım işlem bu. Türkiye'de bunu yapan yok. Madem bunu yapan yok, bunu yapan ben olmalıyım dedim. Bunu da yaparsa yaparsa Rizeli yapar” ifadelerini kullandı.
"Ben her türlü desteğimi verdim"
Ağabeyi Muhammet Çakır ise, Salih'e maddi ve manevi her türlü desteği vermeye çalıştığını belirterek, “Her türlü desteğe ihtiyacı vardı. Bana 'abi böyle bir hayalim var' dedi. 'Dedemin mesleğini ilerleteceğim' dedi. Ben arkandayım dedim. Ben İstanbul'da çalıştım. Maddi destek verdim. Yeri geldi morali bozuldu. Ben her türlü desteğimi verdim. İstanbul'da işimi bıraktım. Burada bazı şeylerde artık iki kişinin çalışması gerekiyor. Riskli şeyler var. Benim bir tane kardeşim var. Zarar gelmesini istemiyorum. Bu şekilde bu gemiyi yürüteceğiz” dedi.