Bir zamanlar çocuk oyunlarında söylenen bu masum tekerleme, bugünlerde Türk futbolunun geldiği trajikomik durumu en iyi özetleyen söz haline geldi. Zira artık futbol sahalarında değil, karar odalarında ‘şans’ ve ‘keyfilik’ belirliyor sonucu.

Geçtiğimiz hafta oynanan Fenerbahçe – Galatasaray Türkiye Kupası çeyrek final maçının ardından Fenerbahçe Teknik Direktörü José Mourinho ve oyuncusu Fred için verilen cezalar, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) hukuk kurulunun karar alma mekanizmasına dair büyük soru işaretleri yarattı.

Verilen cezalar sadece teknik adamlar ya da oyuncularla ilgili değil; Türk futbolunun ruhuna, adalet duygusuna ve taraftarın güvenine doğrudan zarar verdi. Orantısız, ölçüsüz ve gerekçesiz bir biçimde açıklanan cezalar, “Bu gerçekten adalet mi?” sorusunu gündeme taşıdı.

Eren Elmalı Transferinde Şaşırtan Fedakârlık! Galatasaray İçin Nelerden Vazgeçti? Eren Elmalı Transferinde Şaşırtan Fedakârlık! Galatasaray İçin Nelerden Vazgeçti?

Tarafsızlık Nerede Kaldı?

TFF hukuk kurulunun, kararlarını hukuka değil, “denge siyaseti”ne göre verdiği eleştirileri gün geçtikçe artıyor. Bugün Mourinho ve Fred'e verilen ceza, yarın bir başka teknik direktör ya da oyuncu için farklı şekilde tecelli edebiliyor. Aynı eylem, farklı formalar giyildiğinde bambaşka sonuçlara yol açıyorsa, adaletin terazisi çoktan bozulmuş demektir.

Futbolseverlerin Güveni Kırıldı

Adaletsizliğin hüküm sürdüğü bir ortamda ne oyuncu sahaya motivasyonla çıkar, ne teknik adam görevini layıkıyla yapar, ne de taraftar tribüne umutla gider. TFF hukuk kurulu, verdiği kararlarla yalnızca cezalandırdığını düşündüğü kişileri değil, milyonlarca futbolseverin futbola olan inancını cezalandırıyor.

Hacıosmanoğlu’na Tarihi Sorumluluk

Bu noktada gözler TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na çevriliyor. Başkanın, Türk futbolunun adalet sistemini yeniden inşa etmek gibi tarihi bir sorumluluğu bulunuyor. Hukuk kurulu, bugün geldiği noktada tarafsızlığını yitirmiş, güvenilirliğini kaybetmiştir. Bu yapının ya kökten değişmesi ya da sıfırdan adalet temelli olarak yeniden inşa edilmesi gerekmektedir.

Ibrahim Hacıosmanoğlu-1

Futbol Adaletle Güzeldir

Türk futbolu, ancak şeffaf, objektif ve adil bir hukuk yapısıyla yeniden nefes alabilir. Aksi takdirde bugünkü gibi “cezalandırılmak için forma giymiş” oyuncular, “susmak zorunda bırakılmış” teknik direktörler ve “adalet için değil, rant için çalışan” yapılarla hiçbir yere varılamaz.

Eğer bir değişim olacaksa, bu değişim Hacıosmanoğlu’nun cesur bir adımıyla başlamalıdır. Çünkü artık bu sadece TFF’nin değil, Türk futbolunun tamamının sorunu haline gelmiştir.

Muhabir: BİROL SANCAK