İkinci vatanı olarak gördüğü Hamburg’un adını, 3 bin 500 kilometre uzaklıkta, doğduğu topraklarda yaşatmayı başaran Cemal Kurt, kıraathanesinin isminin öldükten sonra da değişmemesi için oğluna vasiyet bırakmış. Cemal Kurt, "Bu tabela benim tapumdur, kesinlikle kaldırılmamalı" diyerek, bu özel hatırasının yaşaması için kararlı.

Almanya'dan Trabzon'a Uzanan Bir Hikaye

Cemal Kurt, 1960’lı yıllarda evlendikten sonra ailesini Almanya'ya göndermiş ve orada 11 yıl boyunca tek başına yaşamış. "11 yıl sadece makarna yiyerek orada yaşadım," diyen Kurt, sonunda ailesini yanına alarak Hamburg’da bir bakır fabrikasında 22 yıl çalışmış. Emekliliğinden sonra memleketi Tonya’ya dönen Kurt, burada bir kıraathane açmaya karar vermiş ve yıllarca Hamburg’la özdeşleşen bu isimle, yaşadığı kenti de tanıtmaya başlamış.

6 asırlık ağaç ve değirmen Çarşamba’nın merkezini süslüyor 6 asırlık ağaç ve değirmen Çarşamba’nın merkezini süslüyor

Kurt, "Hamburg’da çok severek çalıştım, orası benim ikinci vatanım. Bu kıraathanenin ismi, oradaki sevgiden geliyor," diyor. Kıraathanesinin tabelası, Tonya'dan gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerken, Cemal Kurt, tabelanın ölümsüzleşmesi için oğluna özel bir vasiyet bırakmış. "Kesinlikle bu tabelayı indirme," diyerek, Hamburg’a olan sevgisini nesiller boyu yaşatmak istemiş.

Hamburg Kıraathanesi'nin Tabelası Sosyal Bir Anıt Olmuş

Cemal Kurt’un "Hamburg" kıraathanesinin tabelası, sadece mekanın adı değil, aynı zamanda bir hayat hikayesinin simgesi haline gelmiş. İkinci vatanı Hamburg’u unutmak yerine, burada hatıralarla yaşatmaya karar veren Kurt’un kıraathanesi, ilçe halkı ve buraya gelenlerin ilgisini çekiyor. Zaman zaman tabelanın önünde fotoğraf çektirenler, Cemal Kurt’un Hamburg’da geçirdiği yılları ve Trabzon’a dönme kararlılığını dinlemekten keyif alıyor.

Vasiyetini Bir Kez Daha Vurguladı

Yaşadığı bu anlamlı süreci ve kurduğu kıraathanenin ismini ölümsüzleştiren Cemal Kurt, oğluna bir vasiyet daha bıraktı: "Bu tabelayı indirme, o benim hatıram ve burada kalmalı." Tabela, hem Almanya’daki anıların, hem de bir insanın vatanına olan sevgisinin sembolü olarak, tonya ilçesinin ilginç ve anlamlı bir hikayesinin parçası olmaya devam ediyor.

Kaynak: İHA